Examples of using Geçmek üzere in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dalga bizi geçmek üzere.
Bunun günü geçmek üzere.
Fırtına geçmek üzere, Hugo.
Uğurlu zaman geçmek üzere!
Sıraya geçmek üzere bizimle!
Bridger Buckley geçmek üzere!
Ve beşinci kademeye geçmek üzere.
Çiti aşıp geçmek üzere.
Eğer haklıysam ikinciye geçmek üzere.
Bu adam son odaya geçmek üzere.
Sanırım şu an beni geçmek üzere.
Ama şu anda McGrathin eline geçmek üzere.
Jack, ikimizin de zamanı geçmek üzere.
Ama lütfen geçmek üzere olduğun çizgiyi bir düşün.
Bir ilişkinin sonraki aşamaya geçmek üzere olduğunu anlayabilirsin.
Greenbow Alabamalı bahçıvan Forrest Gump bugün Mississippi Nehrini bir kez daha geçmek üzere.
Sonda alanın içinden geçmek üzere.
Üçüncü bölüme geçmek üzere olan buradaki zenci.
Burası faaliyete geçmek üzere olan şarbon fabrikası.
Sizsiniz efendim. Ama Bobby öne geçmek üzere.