Examples of using Geçtiği in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aramızda bir şeylerin geçtiği bir çocuk var denilebilir ama.
Hepimizin geçtiği aşamalar oluyor.
Bütçenin geçtiği yazıyordu.
Kadınların aklından neler geçtiği hakkında hiçbir fikrin yok.
Bu yüzden mezarları yolun ortasına kazıyorlar insanların sürekli geçtiği yerlere.
Baja 1000 pistinin otobandan geçtiği bir kaç yer var burada.
Aynen kapılardan geçtiği gibi duvarlardan geçebiliyor.
Ve bu günlükler sınırı geçtiği anda, benim eşyalarım olur.
Senin gibi vahşi insanların kalplerinden ne geçtiği bilinmez.
Düşüncelerin belirdiği geçtiği.
Efraimin bilgisayarını araştırırken, içinde şu cümlenin geçtiği bir yapılacaklar listesi dahi buldular.
Detektörlerimizin, kıta sahanlığını geçtiği yerde onu bulması lazım.
Yıllar geçtiği halde insanlar birbirlerine günaydın bile dememişlerdir.
Charles Taylorun konvoyunun hergün geçtiği yolun kenarında durdular.
Duyguların belirdiği geçtiği.
atasözünde geçtiği gibi.
Ayrıca polis tarafından orta şeridi geçtiği için de ceza yazılmış.
Aynen kapılardan geçtiği gibi duvarlardan geçebiliyor.
Düşüncelerin görünüp, geçtiği.
Bununla başa çıkabildim. Ama bunalımlı hâlim eninde sonunda geçtiği sürece.