GEÇTIĞI in English translation

passes
geçmek
pas
geçer
geçen
geçiyor
geçmiş
uzat
geçidi
uzatır mısın
geçiş
went
git
gidin
gidip
gidelim
yürü
gideriz
bakalım
dönün
gir
crossed
haç
çapraz
geçmek
geçer
hacı
geçen
çarpı
çarmıha
karşıya
geçiş
have
var
sahip
hiç
daha
beri
zaten
yok
üzerinde
ilgili
zaman
past
geçmiş
son
geçen
eski
geçtiğimiz
get
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın
passed
geçmek
pas
geçer
geçen
geçiyor
geçmiş
uzat
geçidi
uzatır mısın
geçiş
pass
geçmek
pas
geçer
geçen
geçiyor
geçmiş
uzat
geçidi
uzatır mısın
geçiş
goes
git
gidin
gidip
gidelim
yürü
gideriz
bakalım
dönün
gir
going
git
gidin
gidip
gidelim
yürü
gideriz
bakalım
dönün
gir
go
git
gidin
gidip
gidelim
yürü
gideriz
bakalım
dönün
gir
crosses
haç
çapraz
geçmek
geçer
hacı
geçen
çarpı
çarmıha
karşıya
geçiş
crossing
haç
çapraz
geçmek
geçer
hacı
geçen
çarpı
çarmıha
karşıya
geçiş

Examples of using Geçtiği in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Aramızda bir şeylerin geçtiği bir çocuk var denilebilir ama.
There's this one guy I sort of had something going with, but.
Hepimizin geçtiği aşamalar oluyor.
We all go through phases.
Bütçenin geçtiği yazıyordu.
It said the budget passed.
Kadınların aklından neler geçtiği hakkında hiçbir fikrin yok.
You have no idea what goes through women's minds.
Bu yüzden mezarları yolun ortasına kazıyorlar insanların sürekli geçtiği yerlere.
So they dig the grave in the middle of the road where people pass all the time.
Baja 1000 pistinin otobandan geçtiği bir kaç yer var burada.
There are a couple places here where the Baja 1000 track crosses the highway.
Aynen kapılardan geçtiği gibi duvarlardan geçebiliyor.
It can go through a wall as easy as a door.
Ve bu günlükler sınırı geçtiği anda, benim eşyalarım olur.
They became my property. And when those journals passed the border.
Senin gibi vahşi insanların kalplerinden ne geçtiği bilinmez.
A savage like you wouldn't know what goes on in the hearts of human beings.
Düşüncelerin belirdiği geçtiği.
Thoughts appear and pass.
Efraimin bilgisayarını araştırırken, içinde şu cümlenin geçtiği bir yapılacaklar listesi dahi buldular.
While going through Efraim's computer, they even found a to-do list that said.
Detektörlerimizin, kıta sahanlığını geçtiği yerde onu bulması lazım.
Our mine detectors should locate it, where it crosses the continental shelf.
Yıllar geçtiği halde insanlar birbirlerine günaydın bile dememişlerdir.
People go for years never so much as saying good morning.
Charles Taylorun konvoyunun hergün geçtiği yolun kenarında durdular.
They stood on the side of the road on which Charles Taylor's motorcade passed every day.
Duyguların belirdiği geçtiği.
Emotions appear and pass.
atasözünde geçtiği gibi.
as the saying goes.
Ayrıca polis tarafından orta şeridi geçtiği için de ceza yazılmış.
For crossing the center line. At the time, the police issued him another ticket.
Aynen kapılardan geçtiği gibi duvarlardan geçebiliyor.
It can go through walls as easy as doors.
Düşüncelerin görünüp, geçtiği.
Thoughts appear and pass.
Bununla başa çıkabildim. Ama bunalımlı hâlim eninde sonunda geçtiği sürece.
As long as the clouds ultimately passed, But… I could deal with it.
Results: 262, Time: 0.0609

Top dictionary queries

Turkish - English