Examples of using Gerek yokmuş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Lincolne gerek yokmuş meğer.
Anlaşılan yüzmene hiç gerek yokmuş, Charlie.
Christinein erkek arkadaşını aramasına gerek yokmuş. Çünkü sürekli görüyormuş onu.
Ben… Gitmeme gerek yokmuş gibi hissettim.
Anladım ki gerek yokmuş, ama kimse Chris Kellera bir mesaj atıyor mu?
Şeyime korumalık giymeme gerek yokmuş. Havika.
Endişe etmeme gerek yokmuş!
Beklemeye gerek yokmuş.
Şeyime korumalık giymeme gerek yokmuş. Epey kolay.
Çocuğunu evlat edinmesine gerek yokmuş. Teşekkür ediyor.
Çocuğunu evlat edinmesine gerek yokmuş. Teşekkür ediyor.
Kötü hissetmeme gerek yokmuş. Haklıymışsın.
Onlara? Yardımıma gerek yokmuş gibi gözükse de.
Endişeye gerek yokmuş.
Büyük Biradere gerek yokmuş… zaten kendi kendimizi kaydediyoruz.
Gözlük takmama gerek yokmuş, iyi yani durum.
Yalan söylemeye gerek yokmuş gibi görünüyor.
Endişe etmeme gerek yokmuş!
Gerek yokmuş, eski yerine dön.
Gelmeme gerek yokmuş.