GITMEYE DEVAM ET in English translation

• keep going
• keep heading

Examples of using Gitmeye devam et in Turkish and their translations into English

Şu gruba gitmeye devam et.
Keep going to group.

Kuzeye gitmeye devam et. Kuzeye.
Go north. Just go north.

Kiliseye gitmeye devam et, belki Tanrı ödüllendirir.
Keep goin' to church and maybe God will reward you.

Bu yoldan gitmeye devam et.
Just keep going this route.

Sonra sola dön ve buraya gitmeye devam et.
Then you turn left and keep going over to here.

Seni görüyorum. Düz gitmeye devam et.
I can see you. Just keep going straight.

Şu ağaca doğru git sonra o yolda gitmeye devam et.
And keep going that a way. You go to that tree.

Pekala, kulübeye doğru gitmeye devam et.
All right, you keep going to the shack.

Kapılar açıldığında düz gitmeye devam et.
When the doors open, just keep going straight.

Şu yoldan git sonra sağa dön. Yaklaşık 500 yıl kadar gitmeye devam et. Sonra Dünyaya ulaşırsın.
Go that way, turn right, keep going for, erm… about 500 years and you will reach the Earth.

Brice, bu yoldan yaklaşık iki mil daha gitmeye devam et ve sonra anayola çık.
Brice, just keep going on this road about two more miles and it's gonna hit the main road.

Peki neden oraya gitmeye devam etmek zorundayım?
So why do I have to keep going there?

Bilgisayar derslerine gitmeye devam etmelisin.
You should keep going to your computer classes.

Gitmeye devam etmek zorundayız.
We have to keep going.

Köşeye git. Devam et.
Go around the corner. Keep going.

İşte bu yüzden gitmeye devam etmemiz gerekiyor.
Which is why we have to keep going.

Geri git. Devam et.
Keep going. Back up.

Geri git. Devam et.
Back up. Keep going.

Gerçekten gitmeye devam etmek zorunda mıyız?
Do we really gotta keep going?

Hayır dostum. Sadece gitmeye devam etmeliyiz.
No, dude, we should just keep going.