Examples of using Hâlâ onun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hâlâ onun yüzüydü.
Hâlâ onun ortağı mısın?
Sargon hâlâ onun vücudundayken.
Clarke, hâlâ onun yanında olduğunu düşünsün.
Hâlâ onun doğum günü.
Burası hâlâ onun da evi.
Hâlâ onun torunuyum. O kararı vermiş olsa da -Nasıl?
Neden hâlâ onun içindeyim?
ama hâlâ onun ailesiyiz.
değilsin ama hâlâ onun babasısın.
Ertesi gün okula diş telimde hâlâ onun parçalarıyla gittim.
Lanetlenmiş olabilirsin ama hâlâ onun gözlerisin.
Lanetlenmiş olabilirsin ama hâlâ onun gözlerisin.
Elimden geleni yapıyorum ama annesi hâlâ onun yasal vasisi.
Onu seviyorum. Hâlâ onun annesiyim.
Ne olursa olsun hâlâ onun arkadaşlarıyız.
Hâlâ onun anne-babasıyız.
Çünkü babam bunun sorun olmadığını söyledi ve oldukça eminim ki bu hâlâ onun da evi.
Ama ben hâlâ onun ağabeyiyim.
Ben de düz bir şekilde ona eşcinsel olmadığımı; ama hâlâ onun arkadaşı olabileceğimi söyledim.