Examples of using Hakkında birşeyler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen iyi bir doktor olabilirsin ve sen de iletişim hakkında birşeyler bilebilirsin… ama ikiniz de diplomasi hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
You may be a good doctor and you know something about telephones but, neither of you knows anything yani ortadan kayboldukları zaman, onlar hakkında birşeyler biliyor olmalısın.
so when they disappear, I gotta believe you know something about that.buradaki herkes etkileyici Bordeaux hakkında birşeyler öğrenmek istiyor.
everyone else is here to learn something about these fascinating Bordeaux.Bak, Söylediğim sadece, burada bize karşı casusluk yapan biri varsa… Bunun hakkında birşeyler yapılması gerektiğini düşünmüyormusun?- Casus mu?
Look, I am just saying that if there is a spy among us… don't you think it behooves us to do something about it?Ve önümüzdeki birkaç dakika içinde sizleri fiziğin bize pazarlama hakkında birşeyler öğretebileceğine inandıracağım.
And I'm going to spend the next few minutes trying to convince you that physics can teach us something about marketing.Eğer senin hakkında öğrendiğim bir şey var sa Doktor sadece düşüncelerin hakkında birşeyler yapabilirsin.
If there's one thing I have learned her grubun kendi içindeki bağıntılı zenginliği hakkında birşeyler söyler.
the shape of this pink lobe, it tells you something about the relative abundance of each group.Bize verilen bilgiler çevre şartları hakkında birşeyler içermezler çünkü çevre koşulları kendileri bir mal olana
Our information that we receive does not include anything about the environmental conditions, because until the environmental conditions become a commodity themselvesBilgisayarları tarihi hakkında birşeyler biliyorsanız, 30lu
Long before anyone thought Hepimiz hakkında birşeyler.
Something about all of us.Hava hakkında birşeyler.
Something about the weather.Dikiş hakkında birşeyler.
Just something about sewing.Hakkında birşeyler duydum.
I heard that about you.Hakkında birşeyler duymuştum.
Kızılderililer hakkında birşeyler.
Something about Indians.Fotoğraflar hakkında birşeyler.
Something about photos.Paris hakkında birşeyler.
Something about Paris.Kendi hakkında birşeyler anlat.
Tell me something about yourself.Bunun hakkında birşeyler söylemişlerdi.
They told me something about it.Bunun hakkında birşeyler biliyorsun.
You know something about that.
