Examples of using Hayatta kalmaktan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beni hayatta kalmaktan başka hiçbir şey için savaşmadığımız bir yere gönderdin.
Hayatta kalmaktan bahsetmişken, yemek hazır.
Hayatta kalmaktan daha önemli şeyler vardır.
Özlediğini söylediğinde… hayatta kalmaktan pişmansın gibi değil mi.
Sana biraz hayatta kalmaktan bahsedeyim.
Hayatta kalmaktan öte bir şey için mi?
Sadece hayatta kalmaktan daha önemli birşey için?
Hayatta kalmaktan bahsetmişken… ışıldayan bir gülümsemeyle nasıl hayatta kalacaksınız bakalım?
Hayatta kalmaktan fazlasını isteriz.
Doğruluk hakkında konuşmuyoruz, hayatta kalmaktan bahsediyoruz.
Ve sonra farkettim ki hayatta kalmaktan bahsediyorum.
Bir şey için mi? Hayatta kalmaktan öte?
ben burada hayatta kalmaktan bahsediyorum.
Ama planın işe yaraması için, burada hayatta kalmaktan daha fazlasını yapmam gerekiyor.
Seninle karşılaşmadan çok öncesinden beri benim için hayatta kalmaktan da önemli bir şey vardı.
Brezilya musonunda hayatta kalmaktan daha fazlasını yaptılar.
Bu aşırılıklar ülkesi, sellerle yangınlar arasında gidip geldi ve bu hayvanlar, burada sadece hayatta kalmaktan çok daha fazlasını yaptı.
Hayatta kalmaktan daha önemli şeyler vardır. İnandığın şeyler adına
Özlediğini söylediğinde hayatta kalmaktan pişmansın gibi değil mi, sanki orada olup ülkeni korumayı diliyorsun gibi değil mi?
Hayatta kalmaktan başka hiçbir anlamı olmayan nihilist bir evren midir?