ILK BÜYÜK in English translation

first major
ilk büyük
ilk önemli
ilk ana
büyük sanatçıyı etkilemiştir bulmaya bel bağlayan i̇lk
first big
ilk büyük
birinci büyük
ilk önemli
first great
ilk büyük
ilk muhteşem
ilk önemli
ilk ulu
first large
ilk büyük
ilk geniş
first grand
ilk grand
ilk büyük

Examples of using Ilk büyük in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bizim ilk büyük mutluluğumuzdu.
Our first real blessing.
Öyleyse, ilk büyük buluşma. Evet.
Yeah. so, the first big meeting.
Milyon yıl önceki ilk büyük soy tükenişi.
The first Great Extinction, two-hundred and fifty million years ago.
Ların sonunda çöken ilk büyük Wall Street saadet zinciri.
One of the first big wall street pyramid schemes to go down in the late'90s.
Ilk büyük tüketici şirketiydi. Atari Silikon vadisinden çıkan.
Atari was the first great consumer company to come out of Silicon Valley.
Yeğenimin bu yıl ilk büyük partisini verdiğini duydum.
I heard my nephew is throwing the first big party of the year.
Bunun ilk büyük anlaşma olduğunu biliyor, çok heyecanlı.
She knows it's the first big deal, so she's very excited.
Westwooddaki ilk büyük terörist bombasını hatırlıyor musun?
Do you remember the first big terrorist bombing in Westwood?
Yunan mitolojisinin ilk büyük kahramanlarından birisidir.
He's one of the first great heroes of Greek myth.
Stüdyona getirdiğin ilk büyük projen şu anda enkaz halinde!
The first big project you brought in your new studio is in shambles!
Çok uzun zaman sonra anakart ve bilgisayar kasasında yapılan ilk büyük değişimdi.
The result is the first major change in many years of computing.
Pepsi, bir enerji içeceği hattı uzatmasına sahip ilk büyük kola markasıdır.
Pepsi is the first major cola brand to have an energy drink line extension.
Griffith kurgunun psikolojik etkilerini anlayan… ilk büyük film yapımcısıydı.
Griffith was the first great filmmaker… to understand the psychological importance of editing.
O bilgisayar Appleda yaptığımız ilk büyük yeni projeydi.
That computer was the first big new project we had at Apple.
Amerikan İç Savaşındaki ilk büyük muharebedir.
It was the first major land battle of the American Civil War.
Newborn Kosovanın bağımsızlığı anısına yapılan ilk büyük halk anıtıdır.
Newborn was the first large public monument to commemorate Kosovo's independence.
Piero perspektifi tamamıyla anlayan ilk büyük ressamdı.
Piero was the first major painter to fully understand perspective.
Geleneksel olarak yetişkin hayatınızdaki ilk büyük şey değil.
Traditionally, not the first big thing of your adult life.
Canal Digital, bölgede HDTV yayınını başlatan ilk büyük yayıncıdır.
Canal Digital was the first major distributor in the region to launch high-definition television.
Bu konferans, raporumu sunacağım ilk büyük toplantı.
This conference is the first big preview of my paper.
Results: 629, Time: 0.0369

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English