Examples of using Jest in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yine de jest için teşekkürler.
En kısa jest oldu, ama benim için çok şey ifade ediyordu.
Teşekkürler. Jest için sağ olun.
Jest değil, Don.
Kız kardeşimin tulumunu giyerek yaptığın jest yeterli zaten.
Güzel bir kadına jest yapayım istedim.
Sonra da memeler. Jest, sonra öz.
Doğru. Yaptığım o salakça şeyden sonra sana jest yapmak istedim.
Doğru. Yaptığım o salakça şeyden sonra sana jest yapmak istedim.
Hayatımız bozulmadan önce.- Jest mi?
Yani,… jest takdir edildi.
Önemli olan jest bu.
Bu yüzden şimdi onunla birlikte jest kullanacağım.
Baba, bu jest değil.
Kardinal Humbert tarafından verilen aforoz geçersiz olmasına rağmen, bu jest Roma ve Konstantinopolis arasındaki cemaatin yeniden kurulması yönünde önemli bir adımı temsil ediyordu.
Sen kimseyi dinlemediğini, sağır olduğunu… farkedene kadar… neden her jest, her rica… her şey dağılıp parçalanmak… yok olmak zorunda?
Jest kitapları genellikle alaycı bir tavır kullanarak aptal alim gibi üst sosyal sınıflar ile dalga geçermiş.
En küçüğü, jest ve mimiklerini kullanarak en büyük kız kardeşini etkilemeye çalışıyordu.
Toplumun alt kesiminde yaşamı anlattan jest kitapların gerçekçi sesi Thomas Nashe
Tüplü dalgıç kiralayıp onları geri alabilirim. Ama bilirsin jest en önemli şeydir.