Examples of using Kabul etmiyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Başkan şuanda telefon kabul etmiyor.
O hala bahsi kaybettiğini kabul etmiyor.
Bay wong satmayı kabul etmiyor.
Ama para kabul etmiyor.
Hükümet UFOların gerçek olduğunu kabul etmiyor… Aramızdalar.
Hayır, Doğu Almanya kabul etmiyor. Başardınız!
benim kimlikçim istekleri kabul etmiyor.
Klein yeni bir hasta kabul etmiyor.
Peki, görünüşe göre vergi dairesi o kesintileri yasal kabul etmiyor.
Dışişleri Bakanlığı bir saatlik vize vermeyi kabul etmiyor.
Aramızdalar. Hükümet UFOların gerçek olduğunu kabul etmiyor.
Hayır, Doğu Almanya kabul etmiyor. Başardınız!
Delilleri bizzat incelemeden doktor vaka kabul etmiyor.
Üzgünüm, Bay Boon şu an telefon kabul etmiyor.
Korkarım kanun kabul etmiyor.
Beyin-- senin beynin-- aşıyı kabul etmiyor.
İyi de Mr. Gold suçunu kabul etmiyor ki.
Naju valisi Min Jong-ryul müfettiş odası açmayı kabul etmiyor.
Ama Ruma hâlâ müşteri kabul etmiyor.
Delilleri bizzat incelemeden doktor vaka kabul etmiyor.