Examples of using Kemik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kemik yapısı seninkine çok benziyor, Dan.
Kemik arayan bir köpek. O yüzden yerinizde olsam pek alınmam.
Lütfen kemik deposuna zindan kelimesini yakıştırma.'' Beş dakika.
Kemik kovalayan köpek gibi.
Tek yapman gereken kemik iliği vericisi olarak onu ikna etmek.
Peter bu kemik, kanser değil.
Kalp kemik ile kaplanmış.
Kemik kırılmamış ama.
Çünkü kemik organiktir, bir mineral değil.
Kemik orası, değil mi?
Kemik bulmuş köpek gibisin değil mi?
Kemik iliği koruyucusu.
Kemik ya da mezar görmüyorum.
Kemik çok kırılgan.
Kemik deposuna.
Yaşadığım sürece parmakların kemik olana kadar çektireceğim sana.
Peki onu öldürmek kemik iliğini almana nasıl yardımcı olacak?
Kemik çıkartıyorlar.
Parmağındaki kemik hâlâ iyileşmedi.
Kemik parçaları, doku,