Examples of using Kemikli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kemikli yapıya sahip olan bacaktır, canlı bir sütun gibi vücudu ayakta tutan.
Çıtır, çiğ, kemikli, gerçek, ölü kurbağa'' kovuşturma istemiyorsanız.
Sen kemikli bir köpek gibisin.
Bilal Kemikli, akademisyen, şair ve yazar.
Kemikli köpek gibi.
Bunlar kemikli ve bugün bir çok balık kemikten bir iskelete sahiptir.
İri kemikli ve geniş omuzluydu.
Nedir bu? Kemikli bir insan bileği mi?
Kemikli bir insan bileği mi? Nedir bu?
Nedir bu? Kemikli bir insan bileği mi?
Kemikli bir insan bileği mi? Nedir bu?
Benim zevkime göre biraz kemikli ama farklı hatları var.
Klasik. Kemikli mi?
Klasik. Kemikli mi?
Mürekkep balığı gibi ama kemikli ve daha az bacaklı.
Senin gibi ince kemikli, kalem boyunlu birinin benim birliğimde ne işi varr?
Hiç kimse kemikli biftek ve fırında patatesten başka bir şey sipariş etmedi.
Deki meşhur sahne, kemikli olan. Şimdi!
Kemikli et istiyorum!
Bu ya da kemikli olanı.