Examples of using Kesin bilgi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ülkeden kesin bilgi almak iyice zorlaştı. on yeni hastanenin inşaatı ertelendi ve diğerleri.
Ülkeden kesin bilgi almak iyice zorlaştı.
Ki ülkelerde ofisler kurarken kullanırız. kesin bilgi elde edebiliriz… Hayır, yaz defterlerini incelerken… ve gerçek üretim rakamlarını bulacağımızı düşünüyorlar.
tam istedikleri yere… Bak, dostum, elimde kesin bilgi var tamam mı?
elimde kesin bilgi var tamam mı?
Elimde kesin bilgi var, tamam mı?
Öğretim sorunlarında uzlaşmak… Edebi anlamda kesin bilgi… ayrıntıların doğruluğu, daha geniş bakışladır.
Gösterilen kesin bilgi sistemden sisteme göre değişir.
Gösterilen kesin bilgi sistemden sisteme göre değişir.
Gösterilen kesin bilgi sistemden sisteme göre değişir.
Gösterilen kesin bilgi sistemden sisteme göre değişir.
Gösterilen kesin bilgi sistemden sisteme göre değişir.
ayrı bir şey bağırıyordu. Kargaşalıktan ötürü kesin bilgi edinemeyen komutan, Pavlusun kaleye götürülmesini buyurdu.
ellerinde kesin bilgi bulunmadığını açıkladı.
geceleyin gökyüzünde nerede olduğu hakkında onlara kesin bilgi veren evrendeki radyo dalgalarının üzerinde çalışırlar.
zira Srebrenica soykırımıyla suçlanan üst düzey bir kaçak hakkında kesin bilgi verdiğim son seferde, Sırp yetkililer bana,
Kesin bilgi.
Kesin bilgi mi?
Neredeyse kesin bilgi.
Bize kesin bilgi lazım.