Examples of using Bilgi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Karıma ulaştığım zaman sana bilgi veririm.
Europol ve Interpole bilgi verildi.
Baron Wright olayında bilgi almak için zamanınız var mı?
Bilgi verildi.- Güzel.
Kişisel Bilgi Raporu Seni sonra arayacağım.
Bak, eğer benim hakkımda bilgi istiyorsan önemli birisiyle konuş.
Herşeyi biliyoruz. İngiliz polisine bilgi verildi.
Bilgi verildi.- Biliyorum.
Yeğenim size bilgi verecektir.
Jenaratörlere ne olduğu konusunda bize bilgi verebilir misiniz?
Sunum tahtasına yapıştır ve Harryye bilgi ver.
Bak, Leaguee bilgi verildi.
Bilgi verildi.- Güzel.
Ama belki bana onun kişisel hayatı hakkında bir kaç küçük bilgi verebilirsin.
İnceleme tamamlandığı zaman size bilgi vereceğim.
Tanrım! Eğer bir şey yakalarsam size bilgi veririm!
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni İç Kabineye bilgi vererek lehte bir tepki aldı.
Kamekona uyuşturucu alışverişiyle ilgili hala bilgi almaya çalışıyor.
Kongre Siyahi Kurulu heykel müzakeresine… dair bilgi istiyor.
Merhaba, durumunuzla ilgili şimdi bilgi verildi.