Examples of using Maruz kalmış in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu adam virüse maruz kalmış.
Tanrım, okulda da böyleydi. Zehre maruz kalmış.
Çok amaçlı odadaki kamera kaydı tam kaçarlarken… bir tür parazite maruz kalmış.
Tanrım, okulda da böyleydi. Zehre maruz kalmış.
ölümcül düzeyde radyasyona maruz kalmış oluruz.
Virüse Afganistanda maruz kalmış olabilir mi?
Sezyum-137ye maruz kalmış dostlarımız izlenebilir bir gama ışını yayıyor.
Pilotta gaza maruz kalmış olabilir.
Bir tür sinir gazına maruz kalmış. Hızlı bir şekilde kötüleşecek.
Virüse maruz kalmış herkesin bağışıklık kazandığından emin olmaıyız.
Her türlü muamelerine maruz kalmış ve 12 kilo vermiştim.
Ben maruz kalmış olabilir.
Ne ölçüde maruz kalmış?
Jack maruz kalmış olabilir.
Bizim gelişmiş biyolojik toksine maruz kalmış bir kişimiz var.
Orada maruz kalmış olmalı.
Organofosfata maruz kalmış dört hasta getireceğimizi söyle.
Radyasyona maruz kalmış olamaz ya?
Radyasyona maruz kalmış.
Sezyum-137ye maruz kalmış dostlarımız izlenebilir bir gama ışını yayıyor.