O KADAR BÜYÜK KI in English translation

so big
çok büyük
o kadar büyük
öyle büyük
çok büyümüş
öyle kocaman
yani koca
çok iri
kadar büyütme
eee , koca
öylesine büyük
so great
çok iyi
çok güzel
çok harika
kadar büyük
kadar harika
pek iyi
kadar muhteşem
süper
kadar müthiş
is so large that
so vast
o kadar büyük ki
öyle geniş
so high
çok yüksek
kadar büyük
kafan çok
çok yükseldi
çok yukarıda
öyle yükselmiş ki
yükseğe zıplayabilirsin ve şimdi dört bacağın var , bu yüzden
o kadar uçmuştum ki
is so huge that

Examples of using O kadar büyük ki in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Buradaki buzdağları o kadar büyük ki metreyle değil, kilometreyle ölçülüyorlar.
Icebergs here are so large that they're measured in miles, not meters.
O kadar büyük ki tekerlekli sandalyede oturuyor.
It's so big, he's in a wheelchair.
Nehir o kadar büyük ki, barajı yıkacak!
The dam is so big that the river will be forced to turn away!
Onun çorabındaki delik o kadar büyük ki onun ayak bileğini görebilirsin.
The hole in his sock is so big that you can see his ankle.
Bu tur o kadar büyük ki, başladığımız yerle karşılaştırırsak.
This tour is so mammoth compared to where we started off.
Tamam, ağzın o kadar büyük ki içini sesle doldurmalısın.
All right, your mouth is that big that you have to fill it with sound.
F-4 uçağı o kadar büyük ki, ancak iki kişi kullanabiliyor.
The F-4 is so big that it takes two people to fly it.
Aman Tanrım aletin o kadar büyük ki.
Oh, my God, your penis is so big.
Okul o kadar büyük ki.
This school is so big.
O kadar büyük ki hiç sonu yok.
So great that it has no end.
Beyin hasarı o kadar büyük ki nasıl hayatta kaldığını anlamıyorlar.
The brain damage is so extensive that they don't understand how she's alive.
O kadar büyük ki, hapşırman bile kanamasına neden olabilir.
It's so big that even a sneeze could have made it bleed.
Çünkü o kadar büyük ki.
Çünkü sana beslediğim sevgi o kadar büyük ki.
Because the love I bear you is so great.
Ama bu sefer… başarısızlığın bedeli o kadar büyük ki.
But this time… the cost of failure was so high.
Ama dış güneş sistemi o kadar büyük ki.
But the outer solar system Is so big.
Su içtiği nehirleri kurutuyor. O kadar büyük ki.
So vast, it drinks the rivers dry.
Mucizevi kızımızın sorması için Ve Bay Collinse yapılan yatırım o kadar büyük ki.
And it's because the investment in Mr. Collins is so large.
Sorunlar o kadar büyük ki, bir çıkış yolu bulmak gerçekten çok zor.
All these problems seem so big, it's hard to find your way around them.
Bu ev o kadar büyük ki, bazen nerede olduğumu ya da kim olduğumu unutuyorum!
This house is so big, I sometimes don't even know where or who I am!
Results: 76, Time: 0.0367

O kadar büyük ki in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English