OLDUĞUNUN in English translation

is
ol
çok
işte
ise
olun
happened
olur
oluyor
şey
oldu mu
olmaz
tesadüfen
olmasına
başına
gerçekleşmesini
has
var
sahip
hiç
daha
beri
zaten
yok
üzerinde
ilgili
zaman
was
ol
çok
işte
ise
olun
are
ol
çok
işte
ise
olun
happens
olur
oluyor
şey
oldu mu
olmaz
tesadüfen
olmasına
başına
gerçekleşmesini
had
var
sahip
hiç
daha
beri
zaten
yok
üzerinde
ilgili
zaman
have
var
sahip
hiç
daha
beri
zaten
yok
üzerinde
ilgili
zaman

Examples of using Olduğunun in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kreski kardeşlerin silahlı olduğunun kanıtını mı buldunuz?
Find evidence the Kreski brothers had weapons?
Bunun eşine nadir rastlanan bir parça olduğunun?
How rare that piece is?
Fakat senin çok yalnız olduğunun farkındayım.
But I notice you're alone a lot.
Gösterilmesine izin vermediler. Çünkü gerçeklerin, neler olduğunun.
Because they didn't let them show what's real, what happened.
Normal öğrencilerin olağanüstü becerileri olduğunun farkındalar ve öğrenme imkanlarını kişiselleştiriyorlar.
They realize that ordinary students have extraordinary talents, and they personalize learning opportunities.
Eğer sisteme girerse orada ne olduğunun bir önemi kalmayacak! Jordan!
It won't matter what happens down there if she gets in! Jordan!
Onların suçsuz olduğunun ispatlandığını sana söyledim.
I told you we had established their innocence.
Bu alanda iletişimin ne kadar önemli olduğunun kanıtı.
To demonstrate how important communication is in that area.
Her şeyin ne kadar adaletsiz olduğunun kanıtı.
Proof again of how unfair things are.
Amin.- Amin. Ne olduğunun bir önemi yok.
Amen.- Amen. It doesn't matter what happened.
Dünyada başkaları da olduğunun farkındasın, değil mi?
Do you realize that others have not finished yet?
Eğer sisteme girerse orada ne olduğunun bir önemi kalmayacak! Jordan!
Jordan! It won't matter what happens down there if she gets in!
Tomun eve çoktan gitmiş olduğunun farkında değildim.
I wasn't aware that Tom had already gone home.
Burada bir şeyin yanlış olduğunun farkına varmalısın.
You must notice that something is wrong here.
Siklerinin ne kadar buruşuk olduğunun önemi yok.
No matter how shrivelled their dicks are.
Amin.- Amin. Ne olduğunun bir önemi yok.
It doesn't matter what happened.- Amen.- Amen.
Dolapta abartısız sadece sebze olduğunun farkında mısın?
Do you realize that you literally only have vegetables in here?
Bunu görüyorum bana ne olduğunun önemi yok.
I see that, and… what happens to me doesn't matter.
Oh, bay Michaelsın bir oğlu olduğunun farkında değildim.
Oh, I wasn't aware Mr. Michaels had a son.
Geminin mürettebatının hala hayatta olduğunun farkına vardık.
The crew of the ship is still alive, that is what we noticed.
Results: 5381, Time: 0.0359

Olduğunun in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English