Examples of using Olman çok kötü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bunu şimdi anlamış olman çok kötü.
Cuma gecesi o kapıyı senin açmamış olman çok kötü, Carpenter.
Asıl senin onu seviyor olman çok kötü.
Gözlerini ondan almamış olman çok kötü.
Böyle giyindiğin için cennete giremeyecek olman çok kötü.
Onun eğitimini mahvediyor olman çok kötü.
Küçük arkadaşına yardım edememiş olman çok kötü.
Küçük arkadaşına yardım edememiş olman çok kötü.
Onlardan biriyle bile gitmeyecek olman çok kötü.
Orada beni görmeyecek olman çok kötü.
St. Patricks Günü katedralinde evlenemeyecek olman çok kötü.
Cesur asker. Hain olman çok kötü.
Neyse, bu gece gidecek olman çok kötü.
O zaman bir şey söylememiş olman çok kötü.
Benim yarıştığımı göremeyecek olman çok kötü.
Gidecek olman çok kötü.
Gidiyor olman çok kötü oldu.
Yanlış tarafta olman çok kötü.
Bunu kaçıracak olman çok kötü.
Evet, tek başına olman çok kötü olmuş.