Examples of using Orta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pagès, her zamanki gibi ortalama… ama yeterince orta değil, 9 1/2.
Çok kaygan. Maldonado fırlatıyor ve orta alana başarılı bir vuruş.
Başla. Preliminary. Orta.- Ateşleme. Ana.
Ortalama bir vücut, görünürde yara ya da dövme yok. Orta boylarda.
Peçete tamamen açilmali mi… yoksa orta çizgi kalmali mi?
Sarışın mı? Esmer mi? Orta boylu diyebiliriz?
Vücut ağırlığının üç katı. Bu kurban gibi orta yaşlı biriyse.
Daha çok ayrıntı verebilir misin?- Orta. Boyu?
Orta Doğu yemeği.
Sağ bileğin orta sinirinin etrafındaki bağlar sertleşmiş.
Orta Doğuda her yere gitmiş.
Orta dalga 203 metre ilk kez sustu.
Kanı orta yaşlarda birininki kadar güçlü ve canlı akıyor.
Anahtarlar orta konsolda.
Yanal topuk ve orta ayak parmağı aşırı basmakalıp.
Orta ve Güney Avrupa anavatanıdır.
Orta Dünya bankasının çeklerini kabul etmem.
Dirsek bloğum orta sensöre paralel olmalı.
Yaşamın orta yerinde hep ölüm vardır.
Bu orta okul.