Examples of using Paran varsa in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Paran varsa gelirsin.
O zaman paran varsa yani seninle kalıyorlar mı?
Dinle, eğer paran varsa yargılamak kolaydır.
Eğer çok paran varsa, o ayrı tabi.
Senin yerinde olsam ve paran varsa, taksi tutardım.
Paran varsa, çok içersin.
Eğer harcayacak paran varsa, hiçbir şey beni korkutmaz.
Eğer paran varsa, neden borç paraya ihtiyacın olsun ki?
Paran varsa satarlar.
Paran varsa tabii, değil mi?
Sokağa atacak paran varsa bana ver daha iyi.
Evet, paran varsa insanlara her şeyi yaptırmak mümkün.
Paran varsa, çok içersin.
Paran varsa, çok içersin.
Eğer ödeyecek paran varsa, sana bir tabak fasulye veririm.
Ama çok paran varsa bu her şeyi değiştirir.
Paran varsa ödünç alabilir miyim?
Çok paran varsa portal sitelerini kontrol edebileceğini duydum.
Senin de paran varsa, bize katıl.
Gece vardiyası. Paran varsa reçete doldurabilir.