Examples of using Sahibi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tüm yaratılışın sahibi olmanın nasıl stres yaratacağını düşünebiliyor musun?
Bak, ben sahibi değilim ondan söylüyorum. Düşünüyorum şimdilik.
Nobel Fizik Ödülü sahibi ö.
Göbekli domuz sahibi olmak Hristiyan olmak kadar hor görülen bir şey.
Gereğinden fazla tecrübe sahibi olurlar. O zamana kadar yaratıcı yaşamları süresince.
Tüm yaratılışın sahibi olmanın nasıl stres yaratacağını düşünebiliyor musun?
Sahibi, yok öyle bir şey deyip duruyor.
Onların yeni dünyanın sahibi olması için benim gitmem gerekiyor.
Nobel Fizik Ödülü sahibi ö.
Bayan Volkoff zaten bir hesap sahibi.
At sahibi olmaya değer mi?
Polisin eğitim sorunları hakkında… yetki sahibi olduğunu bilmiyordum.
Ev sahibi nerede?
Nobel Kimya Ödülü sahibi d.
Xanadu da geçtiğimiz hafta… Xanadunun sahibi istirahata çekildi.
Evin 3 kilometre çevresinde yaklaşık 300 silah sahibi var. Şaşırttın.
Şirketin sahibi olmak, herkesin kazancından almak demek.
Sigorta sahibi ölürse ailesi para alamaz mı?
Evin sahibi sadık hizmetkarının özgürlüğünü satın almasına izin verir.
Nobel Fizik Ödülü sahibi d.