Examples of using Seninle benim aramdaki fark in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seninle benim aramdaki fark ufak bir şeyin bir an için ters gitmesi olabilir.
Seninle benim aramdaki fark budur. Veya onlar ile bizim farkımız şudur gibi.
İşte seninle benim aramızdaki fark adamım.
Seninle benim aramızdaki fark bu işte, Percy.
Bu da seninle benim aramızdaki farklılık, H.
Seninle benim aramızdaki fark bu.
Bu seninle benim aramızdaki fark.
Bu seninle benim aramızdaki fark.
Bak, seninle benim aramızdaki farklar her neyse kalacak.
Bak, seninle benim aramızdaki farklar her neyse kalacak.
Seninle benim aramdaki fark da bu Morty.
İşte seninle benim aramdaki fark da bu.
Evet. Seninle benim aramdaki fark da bu Morty.
İşte bu seninle benim aramdaki fark, Raymond.
Seninle benim aramdaki fark ise, benim bunları kullanmaktan çekinmeyecek olmam.
Seninle benim aramdaki fark Jerry, sen bir odaya girdiğinde herkes Jerryyi görür, değil mi?
Seçme özgürlüğü dışında, daha önemli bir özgürlük yok bu da seninle benim aramdaki fark sivilce!
New Yorkta, bu yüzden düşünülecek çok şey var ve… ve bu da seninle benim aramdaki fark işte.
Seninle benim aramdaki fark şu, Jimbo… ben kaybedersem bir 25 binlik daha atarım… sonra bir tane daha.
Seninle benim aramdaki fark ne biliyor musun, Güçsüzsün ve masumsun dua etmeyi seviyorsun, Fakat ben senin gibi iğrenç insanların üstüne dua etmeyi seviyorum.