SENINLE VAKIT in English translation

• time with you
• a moment with you

Examples of using Seninle vakit in Turkish and their translations into English

Sana vakit ayırmasını haklı göstermek onun için kolay olmalı.
It should be easy for him to justify his time with you.

Rumplestiltskin seninle vaktini boşa harcıyor.
Rumplestiltskin's wasting his time with you.

Sana vakit ayırır.
He will make time for you.

Bu durumda sana vakit ayırabilirim değil mi?
How can I leave you in this condition?

Burada seninle vaktimi öldürdüğümü mü düşünüyorsun?
You think I'm wasting time over you?

Sana vakit tanımak için bu adamı yavaş yavaş doğrayacağım.
To give you enough time, I will slowly cut this fellow to pieces.

Ben de sana vaktinin yaklaşmakta olduğunu söyledim.
And I told you that time is coming.

Seninle vakit geçiriyorum.
I'm spending time with you.

Seninle vakit geçirmek güzeldi.
Nice spending time with you.

Seninle vakit geçirmekten bahsederdi.
About spend time with you.

Ama seninle vakit geçiriyor.
But he's been spending time with you.

Seninle vakit geçirmek istiyorum.
To spend time with you.

Seninle vakit geçirmek harikaydı.
It was so nice spending time with you.

Sadece seninle vakit geçirmek istedim.
Just wanted to spend time with you.

Seninle vakit geçirmek harika evlât.
It's been great spending time with you, son.

Sadece seninle vakit geçirmek istiyor.
She just wants to spend time with you.

Seninle vakit geçirmek için Zach.
To spend time with you, Zach.

Annen seninle vakit geçirmek istiyor.
Mommy wants to spend some time with you.

Seninle vakit geçirmekten hoşlandığımı biliyorsun.
You know I like spending time with you.

Seninle vakit geçirmek çok güzel.
It's cool spending time with you.