SON ZAMANLARA in English translation

recently
geçenlerde
yeni
yakınlarda
kısa süre önce
bir süre önce
kısa zaman önce
son zamanlarda
yakın zamanda
son günlerde
geçtiğimiz günlerde
lately
yakınlarda
geçenlerde
son zamanlarda
son günlerde
aralar
into the end-times

Examples of using Son zamanlara in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Son zamanlarla içtiğin tek şey, bu zıkkım!
You only drink this crap lately.
Son zamanlardaki kaba davranışlarımdan dolayı özür dilemek istedim.
I wanted to apologize for being so rude recently.
Son zamanların en iyi kızı olmadığımı biliyorum.
I know I haven't been the best daughter lately.
Son zamana kadar toplumun ilgisini pek çekmiyorlardı.
They have been of little public interest until recently.
Son zamanlardan neden çok meşgul olduğunu şimdi anlıyorum.
Now I understand why you have been so overextended lately.
Kardeşinizin son zamanlardaki davranışlarında sıra dışı bir şey fark ettiniz mi?
Did you notice anything unusual about your brother's behavior recently?
Son zamanlar çok perişan durumda.
He's… he's so hopelessly miserable, lately.
O son zamanlar çok hastalanıyor.
She's sick a Lot lately.
Son zamana kadar spor tamamiyle aynı kategorideydi.
Until recently, sports was in the exact same predicament.
Son zamanlar aklımda.
He's been on my mind lately.
Sen de son zamana kadar ketum biriydin.
You have been discreet… until recently.
Son zamanlardan bayağı bir ortadan kaybolmaya başladın.
You have been disappearing a lot lately.
Ekipmanlar, son zamanda kullanılmış gibi görünüyor.
The equipment looks like it's been used recently.
Son zamanda kendimi misafir ağırlamak için uygun hissetmiyorum.
Just haven't been feeling up to guests lately.
Ben köleyken son zamanda esir alınan bazı adamlar Ethandun Savaşından bahsettiler.
And while a slave, some of the men recently captured, they spoke of Ethandun.
Tüm kurbanlar son zamanda günah çıkarmaya gitmişler?
You know that all the victims recently went to confession?
Son zamanlardan bundan daha fazla şeytan öldürdüm.
I have been killing a lot more demons than that lately.
Son zamana kadar yoktu.
Not until recently.
Son zamanların en gözde yerleri değil.
Not the most popular places lately.
Noahın son zamanlardaki davranışlarında bir gariplik fark ettiniz mi?
Did you notice anything unusual in Noah's behavior recently?
Results: 56, Time: 0.0322

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English