TEDBIR in English translation

precaution
önlem
tedbir
türlü önlemi aldık
türlü önlemin alınması
measure
ölçü
tedbir
ölçmek
önlem
ölçün
ölçeği
ölçer
ölçütü
measures
ölçü
tedbir
ölçmek
önlem
ölçün
ölçeği
ölçer
ölçütü
discretion
sağduyu
takdir
ihtiyat
tedbir
gizlilik
ağzı sıkı
ketumluk
aklıselim
yetkiye
sağgörülü
safe
sağ salim
dikkatli
güvenilir
güvende
güvenli
kasayı
kasa
emniyette
precautionary
ihtiyati
tedbir
önlem
foresight
öngörü
sağduyu
önsezi
tedbir
ileriyi
safeguard
güvenlik
muhafız
koruması
bir koruma
tedbir
prudence
sağduyu
i̇htiyatlılık
tedbir
mantık
precautions
önlem
tedbir
türlü önlemi aldık
türlü önlemin alınması

Examples of using Tedbir in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Gorani, tedbir tasarısının Sırp toplumu için en iyisi olduğunda ısrar ediyor.
Gorani insists the draft measure is best for the Serb community.
Broşürde bir sürü tedbir ve getirmeniz gereken şeyler yazıyordu.
Like the pamphlet had a whole bunch of precautions and stuff that you should bring.
Ama en azından bazılarımızın, tedbir almayı akıl edecek kadar kafası çalışyor.
But at least some of us are smart enough to take precautions.
Söz konusu tedbir bağlayıcı değil ve politika üzerinde gerçek bir etkisi yok.
The measure is non-binding and has no actual impact on policy.
Sizin tedbir aldığınızı biliyorum, o yüzden ben de tedbir aldım.
I knew you were taking precautions, so I took my own.
Tedbir 11i kaldırıp genel ahlak hapis şartlarına geri döneceğiz.
And get back to common-sense prison terms. We are gonna overturn Measure 11.
daha fazla tedbir alamıyorsun.
you don't take precautions anymore.
Ben bunu halledeceğim ama ben halledene kadar fazladan tedbir almamız gerekiyor.
I will handle this, but until I do, we need to take extra precautions.
MI5 beni hala izliyor olabilir, tedbir al.
It's possible that MI5 may still be following me, so take precautions.
Jason, arkadaşlarının öldürüldüğünü öğrenir tedbir alması gerekmiş olabilir.
Jason finds out his friends are killed, he might take precautions.
Shandongla Fiyakalı döndüğümü bildiklerine göre tedbir almışlardır.
Since both Shandong and Threads know I'm back, they will take precautions.
Shandongla Fiyakalı döndüğümü bildiklerine göre tedbir almışlardır.
Since Shandong and Threads both know I'm back,… they will take precautions.
Shandongla Fiyakalı döndüğümü bildiklerine göre tedbir almışlardır.
They will take precautions. Since Shandong and Threads both know I'm back.
Hayır risk yok ama tedbir almak gerekir.
No, there is no risk but it is very essential to take precautions.
Tedbir, güvenlik.
Caution, security.
Fakat biz tedbir almıştık, geliyor musun?
We got a few sixers. You with us?
Sadece tedbir için.
It's just for safety.
Tedbir, bir kelimelik bir yakıştırma.
Cautious is one word for it.
Ben tedbir olarak getirdim.
I brought two more just in case.
Evet. Belki tedbir için birkaç günlüğüne.
Yeah. Maybe for a couple of days, just for safety.
Results: 303, Time: 0.0426

Top dictionary queries

Turkish - English