Examples of using Ufak çaplı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ufak çaplı türbülanslar yaşanabilir, Jean lafitte. sanırım, Bugün açık bir gökyüzü var.
Benim eğlence olsun diye aldatabileceğin şu iğrenç ufak çaplı kaçakçılardan biri olduğumu mu sanıyorsun?
Ufak çaplı türbülanslar yaşanabilir, Jean lafitte.
Peki ufak çaplı bir hırsız eline güçlü bir obje geçirse… nereye giderdi?
Doktor hâlâ konuşabilecek durumda olursam kasılmaların ufak çaplı sayılacağını söyledi!
Topladığımız bilgilere göre, ufak çaplı uyuşturucu kaçakçılarının çatışmasına benziyor.
Şubat Perşembe günü bir Bulgar gazetesinin bürosunda meydana gelen patlama ufak çaplı hasara yol açsa da yaralanan olmadı.
Da, bir grup değersiz suçlulardan başka bir şey değildiler. Ufak çaplı bahislerle para kazanmak
Lambert zeki olabilir,… fakat bu, bir yıl içerisinde ufak çaplı protestolardan Bendorfa saldırma olayına nasıl geçtiğini açıklamıyor?
Bir ajan için en kullanışlı bağlantılardan birisi, yeraltı dünyasında ufak çaplı uyuşturucu satıcılarıyla kurulmuş olanlardır.
Umarım bunun ufak çaplı bir olay olduğunda haklısındır. Harika.
Önce ufak çaplı uyuşturucu kaçakçıları dedin, şimdi de bölgeyi ele geçirmeye çalışıyorlar diyorsun.
Fab lab( fabrikasyon laboratuvarı ya da üretim laboratuvarı), kişisel fabrikanız gibi kullanılabilen ufak çaplı atölye.
Düşündüm ki bununla biraz turlayıp yaptığın şeyin ufak çaplı tecrübesini yaşamalısın… ama o kadar da ufak çaplı değil.
Trakya bakanlığı binasının önünde patlayan ikinci bir bomba binada ufak çaplı hasara yol açmasına karşı yaralanan olmadı.
Hatta takip eden yıllarda ufak çaplı gece nöbetleri ve anmalar gerçekleştirildi ancak hiçbirinde büyük organizasyonlar
Bence böyle ufak çapta bir müze soygunuyla ilgilenmen harika.
Araba hırsızlığı, ufak çapta dolandırıcılık, uyuşturucu,
Sancak motorunda ufak çapta hasar.
Ufak çaplılar.