UFAK ÇAPLI in English translation

small-time
küçük
ufak çaplı
önemsiz
minor
küçük
ufak
minör
reşit
hafif
çocuk
ikincil
önemsiz
küçükler
small-scale
küçük çaplı
küçük ölçekli
ufak çaplı

Examples of using Ufak çaplı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ufak çaplı türbülanslar yaşanabilir, Jean lafitte. sanırım, Bugün açık bir gökyüzü var.
Smooth skies today, though, ahh, might have some minor turbulence over, ahhh, Jean lafitte.
Benim eğlence olsun diye aldatabileceğin şu iğrenç ufak çaplı kaçakçılardan biri olduğumu mu sanıyorsun?
You can double-cross for the fun of it? Do you think I'm one of these lousy, small-time bootleggers?
Ufak çaplı türbülanslar yaşanabilir, Jean lafitte.
Might have some minor turbulence over, ahhh,
Peki ufak çaplı bir hırsız eline güçlü bir obje geçirse… nereye giderdi?
So where would a small-time thief go… if he suddenly stumbled upon a powerful artefact?
Doktor hâlâ konuşabilecek durumda olursam kasılmaların ufak çaplı sayılacağını söyledi!
The doctor said that it's still considered A minor contraction as long as I can talk through it!
Topladığımız bilgilere göre, ufak çaplı uyuşturucu kaçakçılarının çatışmasına benziyor.
It seems to be a clash between small-time drug dealers. According to the information we have gathered.
Şubat Perşembe günü bir Bulgar gazetesinin bürosunda meydana gelen patlama ufak çaplı hasara yol açsa da yaralanan olmadı.
An explosion hit the offices of a Bulgarian newspaper Thursday morning(February 10th), causing minor damage, but no injuries.
Da, bir grup değersiz suçlulardan başka bir şey değildiler. Ufak çaplı bahislerle para kazanmak
By 1919, the crew was nothing more than a group of petty criminals, making money through small-time gambling rings
Lambert zeki olabilir,… fakat bu, bir yıl içerisinde ufak çaplı protestolardan Bendorfa saldırma olayına nasıl geçtiğini açıklamıyor?
How did he go from small-time protestor to storming the Bendorf in under a year?
Bir ajan için en kullanışlı bağlantılardan birisi, yeraltı dünyasında ufak çaplı uyuşturucu satıcılarıyla kurulmuş olanlardır.
For a spy, one of the most useful contacts in the criminal underworld is the small-time drug dealer.
Umarım bunun ufak çaplı bir olay olduğunda haklısındır. Harika.
Great. but… I don't think it is. Look, I hope you're right about this being small-time.
Önce ufak çaplı uyuşturucu kaçakçıları dedin, şimdi de bölgeyi ele geçirmeye çalışıyorlar diyorsun.
And now they're trying to get a hold of Enano's territory. First, you tell me they're small-time drug dealers.
Fab lab( fabrikasyon laboratuvarı ya da üretim laboratuvarı), kişisel fabrikanız gibi kullanılabilen ufak çaplı atölye.
A fab lab(fabrication laboratory) is a small-scale workshop offering(personal) digital fabrication.
Düşündüm ki bununla biraz turlayıp yaptığın şeyin ufak çaplı tecrübesini yaşamalısın… ama o kadar da ufak çaplı değil.
Thought you should drive it around for a little bit, get a feel for what you're building on a smaller scale-- but not that much smaller.
Trakya bakanlığı binasının önünde patlayan ikinci bir bomba binada ufak çaplı hasara yol açmasına karşı yaralanan olmadı.
a second homemade bomb exploded outside the premises of the ministry for Macedonia and Thrace in the northern city of Thessaloniki, causing minor damage to the building, but no injuries.
Hatta takip eden yıllarda ufak çaplı gece nöbetleri ve anmalar gerçekleştirildi ancak hiçbirinde büyük organizasyonlar
Smaller scale vigils and commemoration events took place in the next years, but nothing sponsored by a big organization
Bence böyle ufak çapta bir müze soygunuyla ilgilenmen harika.
I think it's great you have taken an interest in a small-time museum heist.
Araba hırsızlığı, ufak çapta dolandırıcılık, uyuşturucu,
Car thief, small-time crook, drugs,
Sancak motorunda ufak çapta hasar.
Minor damage to the starboard nacelle.
Ufak çaplılar.
Small-time.
Results: 67, Time: 0.0261

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English