BÜYÜK ÇAPLI in English translation

large-scale
büyük ölçekli
büyük çaplı
geniş çaplı
geniş ölçekli
büyük boyutlu
massive
büyük
devasa
muazzam
ağır
kocaman
dev
aşırı
yoğun
çok
masif
a full-scale
tam
tam ölçekli
büyük çaplı
çapta
topyekûn
büyük ölçekli
geniş ölçekli
geniş kapsamlı
large calibre
large diameter
large scale
büyük ölçekli
büyük çaplı
geniş çaplı
geniş ölçekli
büyük boyutlu

Examples of using Büyük çaplı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Büyük çaplı bir istila bu.
It's a full-scale invasion.
Bugünkü protestonun büyük çaplı olacağına dair sağlam istihbaratımız var.
Will be of a large scale. We have reliable intelligence that today's protest.
Luis von Ahn: Büyük çaplı online işbirliği.
Luis von Ahn: Massive-scale online collaboration.
Bununla birlikte, Mauriciusun çöküşüne neden olan büyük çaplı askeri isyan nedeniyle oradaki görevi yarım kaldı.
His mission there, however, was interrupted by a large-scale military revolt that brought about the downfall of Maurice.
Yasal Araba Satıcıları Derneği başkanı Basri Rrukaya göre,'' büyük çaplı araba kaçakçılıkları'' Arnavutluk pazarında faaliyet gösteren otomobil firmalarını yok ediyor.
According to Basri Rruka, president of the Association of Legal Car Dealers, the"massive trafficking of cars" is destroying automobile companies operating in the Albanian market.
Teşekkürler. Son yıllarda, büyük çaplı projeler siyaset içinde… pek popüler değildi.
In recent years, large-scale projects weren't really popular… in politics. Thank you, thank you.
Makedonya kültür bakanlığının kültür mirasları koruma departmanı başkanı Pasko Kuzman, Mart ayı başında Makedonyadaki dört antik sahada büyük çaplı arkeolojik kazılar başladığını duyurdu.
Large-scale archaeological excavations began in four ancient sites around Macedonia in early March, announced Pasko Kuzman, the head of the cultural heritage protection department at Macedonia's culture ministry.
Ve polis, Amerikalı tuhaf iş adamı için büyük çaplı bir arama başlattı.
As police launch a full-scale search A murder in paradise,
birliklerini Bizans topraklarında büyük çaplı bir istila için harekete geçirmişti.
was mobilizing his troops for a large-scale invasion into Byzantine territories.
Yansıtmalı teleskoplar başka optik sapmalar üretse de, çok büyük çaplı nesnelerin gözlemlenmesine olanak sağlayan bir tasarımdır.
Although reflecting telescopes produce other types of optical aberrations, it is a design that allows for very large diameter objectives.
Bazı gözlemciler bunu Sırbistanda zamanın Başbakanı Zoran Cinciçe 2003 yılında düzenlenen suikast sonrasında başlatılan büyük çaplı operasyonla karşılaştırıyorlar.
Some observers compare it to the large-scale operation launched in Serbia following then-Prime Minister Zoran Djindjic's assassination in 2003.
Yanılmıyorsam İsrailliler diplomatik tecrit korkusu yüzünden ne olursa olsun bir başlarına büyük çaplı bir saldırı başlatmamak yönünde olmuştur.
For fear of diplomatic isolation. that they would, under no circumstances, launch a full-scale attack by themselves Unless I'm mistaken, the Israeli position has always been.
Büyük çaplı imhanın iddialarına rağmen, arkeolojik bulgular Pers fetihiyle bağlantılı yıkım katmanlarını ortaya koymaz.
Despite the claims of large scale destruction, the archaeological evidence does not reveal layers of destruction associated with the Persian conquest.
Bununla birlikte isyancılar günlerce kendileri tarafından idare edilen bölgelerde yeni destek hatlarının açılması için Halepin güneyinde büyük çaplı karşı bir saldırı başlattı.
However, within days, the rebels launched a large-scale counter-attack south of Aleppo in an attempt to both open a new supply line into rebel-held parts of the city and cut-off the government-held side.
Ondan alabildiğim son bilgi kırıntısı, Kuzey Korede büyük çaplı bir temizlik olacağı yönünde.
Is that there will be massive purges in North Korea. The last piece of intel I got from him.
Bazı silahlı ayaklanmanın başlangıcı olmadığından emin olmak istiyorlar, Highgate patlamasının büyük çaplı.
Of some large-scale armed uprising. They want to be sure the Highgate explosion wasn't the start.
Ve sonra hızla tüm ülkeye yayıldı. Büyük çaplı ayaklanmalar ve şiddet baş gösterdi.
And then it just, like, spread like wildfire across the country. The large-scale riots and the violence broke out.
yine büyük çaplı bir uyuşturucu kaçakçılığı davasını çözdü.
cracked a large-scale drug smuggling case again recently.
Bugün seher vaktinden önce, Kraliyet Donanması…''… Hawaiideki Amerikan Pasifik Hava Filosuna büyük çaplı bir hava saldırısını başarıyla gerçekleştirmiştir.
Before daybreak today, the Imperial Navy successfully launched a large-scale air raid against the American Pacific Fleet in Hawaii.
gezegeni temizleyebilmek için büyük çaplı olaylara sebep göstermeliydiler. Mesela İncilde bahsedilen Nuh tufanı gibi.
they needed to do things of huge magnitude, like the flood that the Bible talks about as Noah.
Results: 99, Time: 0.0333

Büyük çaplı in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English