YAKIN BIR YER in English translation

someplace close
yakın bir yerde
yakın bir yer
a place close
kapalı bir yere
yakın bir yer
anywhere near
yakın bir yerde
yanına yaklaşmasına
yakın bir yer mi
yakınına yaklaştırıyorlar mı
somewhere closer
yakın bir yerde
yakınlarda bir yerde
yakında bir yerde
bir yere yakin
yakın biryerden
yakında biryerlerdesin
a spot near
yakın bir yer
nowhere near
yakın bir yerde
hiç yakın
yakın bir yer

Examples of using Yakın bir yer in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bak. Sahneye yakın bir yer bulmanızı istiyorum.
I want you guys to find a spot close to the stage. Look at me.
Yakın bir yer bulabilirim.
I could find a nearby place to.
Keşke Farley Halldan daha yakın bir yer olsaydı.
If only there was somewhere nearer than Farley Hall.
Tabi, ona öne yakın bir yer aldık.
Sure, we got him a seat near the front.
Tamam.- Yakın bir yer.
Okay. Some place close.
Tamam.- Yakın bir yer.
Some place close.- Okay.
Ya da eve yakın bir yer.
Or somewhere closer to home.
Mutlu Kampçılar kılavuzuna göre su kaynağına yakın bir yer bulmalıyız.
We need to find a spot near a source of water. So, according to The Happy Campers Guidebook.
Sürekli gidip geldiğim için Albuquerqueye daha yakın bir yer olabilir.- Emin değilim.
Maybe someplace closer to Albuquerque… since I'm going between the two so much.- I'm not sure yet.
Peki, belki de hastaneye yakın bir yer bakarım ki Lucas babasını daha çok görsün.
Well, maybe I will look for a place near the hospital. Then Lucas could see his father every once in a while.
Metroya ve düzgün okullara yakın bir yer… tutmak için müşterek gelir lâzım.
Place near a Tube station and some decent schools. We do need to get a joint income if we want to get a proper.
Bu yüzden, Sana önerim Kızın evine yakın bir yer tutmalı demek istiyorum.
So, it was my suggestion that he should get a place close to her house.
Jouniehte çocuk saatleri satan, sana yakın bir yer gördün mü?
You see a store selling kid's watches near the place you were at in Jounieh?
Pennyle beraber Preminger yakınlarında bir yer bulduk.
Penny and I found a place near Preminger.
Yakınında bir yer bulacağım, ben ve çocuklar.
I'm gonna find a place near her where me and the kids.
Yakınında bir yer bulacağım, ben ve çocuklar.
Find a place near her for me and the kids.
O da ne, Katmandu yakınlarında bir yer ismi mi?
What's that? A place near Katmandu?
Biliyorum. 1811in yakınında bir yer bulduk.
We found a… a place near site 1811. I-I know.
In yakınında bir yer bulduk.
We found a… a place near site 1811.
Biliyorum. 1811in yakınında bir yer bulduk.
I-I know. Um, we found a--a place near site 1811.
Results: 43, Time: 0.0441

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English