Examples of using Yalnız kaldı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Joshua yalnız kaldı.
Shirley yalnız kaldı.
Ama o da sonunda yalnız kaldı.- Hayır.
Uçak yalnız kaldı… Aman tanrım Ray, buraya gel.
Uçak yalnız kaldı… Aman tanrım Ray, buraya gel.
Uçak yalnız kaldı.
Uçak yalnız kaldı… Aman tanrım Ray, buraya gel.
Dişi insan yalnız kaldı. Mükemmel.
Rex yalnız kaldı.
O yalnız kaldı.
Herkes çıktı ve o yalnız kaldı.
Olması güvenli olup olmadığını bilmiyorum. Gerçi burada yalnız kaldı.
Leydi Astwell gittiğinde Sör Reuben yalnız kaldı.
Kate köpekle yalnız kaldı.
Annem Roose Bolton ile yalnız kaldı.
Dully onunla yalnız kaldı.
Birleşeceği bir arkadaşı olmadığı için kuşum yalnız kaldı.
Öldüğü zaman, Lazarus yalnız kaldı.
Annem öldü ve o yalnız kaldı.
Ve gece San Francisconun üzerine çökerken Adrian Monk davasıyla yalnız kaldı.