YALNIZ KALDI in English translation

alone
yalnız
rahat
yanlız
yapayalnız
başbaşa
tek başına
rahat bırak
baş başa
bir başına
lonely
yalnız
yanlız
ıssız
yapayalnız
tenha
yalnız hissettiriyor
kasvetli
remained single

Examples of using Yalnız kaldı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Joshua yalnız kaldı.
Joshua's alone right now.
Shirley yalnız kaldı.
Shirley is alone now.
Ama o da sonunda yalnız kaldı.- Hayır.
No, but he ended up alone.
Uçak yalnız kaldı… Aman tanrım Ray, buraya gel.
I}Plane left alone… Ray, come here. Oh, my god.
Uçak yalnız kaldı… Aman tanrım Ray, buraya gel.
Oh, my God, Ray, come here. Plane left alone.
Uçak yalnız kaldı.
Plane left alone.
Uçak yalnız kaldı… Aman tanrım Ray, buraya gel.
Plane left alone… Oh, my God, Ray, come here.
Dişi insan yalnız kaldı. Mükemmel.
Now the female human is alone. Excellent.
Rex yalnız kaldı.
O yalnız kaldı.
He stayed alone.
Herkes çıktı ve o yalnız kaldı.
Everyone left, she was left alone.
Olması güvenli olup olmadığını bilmiyorum. Gerçi burada yalnız kaldı.
I just don't know if it's safe to be left alone out here though.
Leydi Astwell gittiğinde Sör Reuben yalnız kaldı.
When Lady Astwell leaves, Sir Reuben is alone.
Kate köpekle yalnız kaldı.
Kate's alone with the dog.
Annem Roose Bolton ile yalnız kaldı.
My mother's alone with Roose Bolton.
Dully onunla yalnız kaldı.
Dully has stayed alone with her.
Birleşeceği bir arkadaşı olmadığı için kuşum yalnız kaldı.
My bird remains alone With no mate to unite with.
Öldüğü zaman, Lazarus yalnız kaldı.
When he died, Lazarus was alone.
Annem öldü ve o yalnız kaldı.
My mother's dead and he's all alone.
Ve gece San Francisconun üzerine çökerken Adrian Monk davasıyla yalnız kaldı.
And as night falls on San Francisco, Adrian Monk is left alone with the case.
Results: 98, Time: 0.0288

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English