YAS TUTUYOR in English translation

grieving
mahzun
üzmesin
üzülme
yas
tasalanma
yasını
kederin
üzüntü
hüzne kapılma
acı çekmek
mourns
yas
yasını
yasını tut
yasta
mourning
yas
yasını
yasını tut
yasta
grieves
mahzun
üzmesin
üzülme
yas
tasalanma
yasını
kederin
üzüntü
hüzne kapılma
acı çekmek
grieve
mahzun
üzmesin
üzülme
yas
tasalanma
yasını
kederin
üzüntü
hüzne kapılma
acı çekmek

Examples of using Yas tutuyor in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
O nasıl? Kardeşi için yas tutuyor.
He mourns for his brother. How is he?
Hepimiz tutuyoruz. Yas tutuyor.
We all are. Grieving.
Milletimiz sizinle ve kızınızla yas tutuyor Bayan Miller.
The nation mourns with you and your daughter, Mrs. Miller.
Karanlık köşelerde, yalnızlığım yas tutuyor.
In dark shadows, my loneliness grieving.
Peki bizim için kim yas tutuyor?
And who mourns for us?
Şey, Ronit yas tutuyor.
Ronit is grieving.
Tanrılara küfrediyor ve tek başına yas tutuyor.
Curses the gods and mourns alone.
Kızım içeride yas tutuyor.
My daughter's grieving inside.
Olman gerekirdi. Sanırım baban için yas tutuyor.
I think you need to be grieving for your father.
Bulutlar bile yas tutuyor gibiydi.
Even the clouds seemed to mourn.
Üç tane aile bugün yas tutuyor katilleri de kayıplarda.
Three families are grieving today, and the killer is on the loose.
Herkes yas tutuyor.
Everybody's grieving.
Müvekkilim yas tutuyor.
My client is grieving.
Yas tutuyor tatlım.
He is grieving, honey.
O yas tutuyor, hepsi bu.
He's in mourning, that's all.
Houdini yas tutuyor.
Houdini in Mourning.
O yas tutuyor.
She is in mourning.
Yas tutuyor, kızgın.
He's grieving, angry.
Hırsız için yas tutuyor.- Sanmam.
She grieves for the thief.- I doubt it.
Kadın yas tutuyor.
The woman is grieving.
Results: 113, Time: 0.0297

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English