YETERLI PARAM in English translation

enough money
yeterli param
yeterince para
yeterince param
yeterli para
yetecek kadar para
yeteri kadar para
yeteri kadar param
hallolursa bundan altı tane daha alacak paramız
yetecek paramın olmadığı
enough cash
yeterli parayı
yetecek kadar para
yeterince nakit
yetecek kadar nakitim
kadar nakitim
enough dough
yeterince parası

Examples of using Yeterli param in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çünkü yeterli parayı toplar toplamaz burayı terk edeceğim.
Cause as soon as I scrape enough cash together I'm leaving town.
Yeterli paranız yok, değil mi?
You don't have enough money, do you?
Yeterli paran var mı?
You think you got enough cash?
Dışarı çıktıktan sonra hâlâ yeterli paran olur.
And after you got out, you would still have enough.
Böylece her zaman geçinmek için yeterli… paran olduğundan emin olacağım.
And I will make sure that you will always have enough money to maintain it.
Yeterli paran var mı?
Do we have enough cash?
Tom, yeterli parasının olmadığını fark etti.
Tom realized he didn't have enough money.
Wilsonın kafeterya için yeterli parası yok.
Wilson doesn't have enough cash for the cafeteria.
Babam yeterli paramızın olmadığını söylüyor.
Father says we haven't enough money.
Bir bilet almak için yeterli paran olmadığını fark etmedim.
I didn't realize you didn't have enough money to buy a ticket.
Ama yeterli paraları varsa bir şeyden kaçarlar!
But if they have enough money… they will get away with anything!
Bunu almak için gerçekten yeterli paranız var mı?
Do you really have enough money to buy this?
Sorun yeterli paramızın olmamasıdır.
The problem is we don't have enough money.
Ya da yeterli paranız varsa, yasal olarak elde edebilirsiniz.
Or, if you have enough money, you can get it legally.
Onların yeterli paraları yoktu.
They didn't have enough money.
Tom, ailesinin yeterli parası olmadığı için üniversiteye gidemedi.
Tom couldn't go to college because his family didn't have enough money.
Bunu satın almak için yeterli paranız yoksa, size biraz borç veririm.
If you don't have enough money to buy that, I will lend you some.
Yeni bir traktör almak için yeterli paramızın olması biraz zaman alacak.
It will take some time until we have enough money to buy a new tractor.
Ama Bay McComb, yeterli paramız olduğundan emin değilim.
But mr. mccomb, i'm not sure we have enough money to.
Bu elması alırsan, yeterli paran olacak, öyle mi? Hayır?
No. If you get this diamond, you will have enough money, yes?
Results: 116, Time: 0.0296

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English