Examples of using Param in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hiç param yok.- Selam anne!
Param, bir saniye gelsene.
Benim biraz param var Danny.
Param.- Ne hediyesi?
Arazi alacak kadar param yok. Hepsi yalandı.
Birkaç gümüş param var.
İkimize yetecek kadar param var.- Chicago?
Bekle, Param! Sakın-- Param, bir saniye gelir misin?
Kızları yemeğe çıkaracak param yoktu, o yüzden yaratıcı olmaya mecburdum.
Şövalye olunca evimizi yeniden yapacak param olacak.
İkimize yetecek kadar param var.- Chicago?
Sakın… Param, bir saniye gelsene. Param!
Kıyafet alacak param yok, sen pizza işi kur diyorsun?
Senin hayatın bu mu? Param.
İkimize yetecek kadar param var.- Chicago?
Param! Sakın… Param, bir saniye gelsene.
Ama rehin bırakmıştım ve geri alacak param yok.
Evet, birilerinin o parayı aradığını biliyorum.- Param.
İkimize yetecek kadar param var.- Chicago?
Param? Bay George… fazladan yüzlük vermişsin?