Examples of using Zaman yoktu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Oyuna zaman yoktu.
Notları son bir kez gözden geçirecektim fakat zaman yoktu.
Evlenmek için zaman yoktu.
Onları yapmak için zaman yoktu.
Waynein veri bankasından onları alabilecek zaman yoktu.
Yenisini almak için zaman yoktu.
Sıcak ve şekilsizdi madde ve zaman yoktu.
Viyanaya seni isteyen bir Düke gönderecektim, ama zaman yoktu.
Ama kaybedecek zaman yoktu.
Ne olduğunu anlamaya zaman yoktu.
Waynein veri bankasından onları alabilecek zaman yoktu.
Nakil alanını azaltmak için zaman yoktu Drakula!
Hoşçakal demeye zaman yoktu.
Şimdi bu bir hikaye. Zaman yoktu.
Düzenleme ya da plan yapmak için zaman yoktu.
ama zaman yoktu.
Şimdi bu bir hikaye. Zaman yoktu.
Sana söyleyecek zaman yoktu.
Anlaşma yapmak için zaman yoktu.
Düzgünce bakmak için zaman yoktu.