Examples of using Zarar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve herkes bunun suya zarar verebileceğini… tahmin ediyordu.
Doğru yolda iseniz sapıtan kimse size zarar veremez.
Ona zarar verilmeyecek emri vermiştim.
Sana zarar verebilirler.
iradesi olmayan insanlar zarar verir.
Madde 5 Yasa sadece topluma zarar verebilecek eylemleri yasaklar.
Merhamet sözü veriyor, fakat zarar veriyor.
Odinin en sevdiği oğluna hiçbir şey zarar veremez.
Kocan karanlıktan zarar görmeden çıkan birini gördüğünü söylemiş.
Boya fırçalarıyla Nazilere fazla zarar verebileceğimizi… hiç sanmıyorum çavuş.
Tanrı aşkına, kimseye zarar verecek durumda değil.
Işe yaramaz park mülküne zarar?
türümüze zarar veren radyasyon yaydı.
Bu risk almak ve zarar Kendinizi ve mürettebat.
Zarar gelmediğini mi? Burada ne işin var?
Mantalar çok sakin yaratıklardır insanlara hiç zarar vermezler.
mülke zarar.
Ondan uzaklaşmaya çalıştığımızda, türümüze zarar veren radyasyon yaydı.
Ben de. Moyaya zarar vermesine göz yumamayız.
bir file zarar verecekler.