ДОЙДЕ ВРЕМЕ - превод на Турски

• zamanı geldi
• vakti geldi
• zamanım gelirse
• zamanı gelmişti
• zamanın geldi
• zamanı gelmiştir
• vakti gelmiştir
• vaktimiz geldi
• vakti gelmişti
• zamani geldi

Примери за използване на Дойде време на Български и техните преводи на Турски

Предполагам, че дойде време да застъпя караул.
Yatma vaktimiz geldi sanırım.

Прости, ако съм пропуснал целувката, спяща ми красавице, но дойде време за събуждане.
Uyandırdığım için beni affet, benim uyuyan Behemothum ama uyanma zamanın geldi.

Дойде време да се родим.
Doğum yapmak zamanı gelmiştir.

И дойде време за забележителностите.
Ve şimdi mucizelerin vakti gelmiştir.

Дойде време за молитвата му, мамо.
Anne, dua etme zamanı gelmişti.

Според мен, дойде време да разберем срещу, какво сме изправени.
Bence neyle karşı karşıya olduğumuzu öğrenmenin vakti geldi artık.

Май дойде време да дадем на Неапол онова, което желаят.
Sanırım artık Napoliye istediklerini verme zamanı geldi.

Дойде време за проповедта.
Ibadet vakti gelmişti.

Дойде време да се разделим.
Anlaşılan ayrılma vaktimiz geldi.

Добре. Май дойде време за приятеля ти, слагащият килими наркоман.
Tamam, belki senin şu neydi adı uyuşturucu bağımlısı halı döşemecini aramanın zamanı gelmiştir.

Дойде време да се включа в семейния бизнес.
Görüşürüz Antwan. Aile mesleğine başlamanın zamanı gelmişti.

Дали дойде време за отложеното питие?
Belki ertelenen içkinin vakti gelmiştir.

Дойде време да изпълните патриотичния си дълг.
Vatani görevini yapma zamanın geldi.

Дойде време за отмъщението на Аллах.
Allahın intikamının vakti geldi.

Дойде време да затворим книгите и дългите последни погледи да свършат.
Kitapları kapatmanın ve arkadaşlara son bir defa uzun uzun bakmanın zamanı geldi.

Дойде време всички ние да осмислим историята.
Artık tarihimizi düşünme vaktimiz geldi.

Дойде време за Лоренцо да скита отново.
Lorenzonun yeniden avare olma zamanı gelmişti.

Дойде време да тръгнем към летището.
Artık havalimanına gitme vakti gelmişti.

Дойде време да тръгнем към летището.
Havalimanına doğru gitmenin vakti gelmiştir.

Но дойде време да оставя Манхатън в твои ръце.
Belki de artık geri çekilip Manhattanı sana bırakmanın zamanı gelmiştir.