GELDI - превод на Български

дойде
geldi
gelirse
gelip
burada
gelen
gelecek
uğradı
gelince
çıkageldi
пристигна
gelen
geldi
vardı
burada
ulaştı
orada
идва
geliyor
gelir
gelecek
gelen
yaklaşıyor
buraya geliyor
bu geliyor
mı geliyor
bir geliyor
mi geliyor
се появи
geldi
ortaya çıktı
çıktı
çıkageldi
gelirse
ortaya çıkarsa
belirdi
göründü
kendini gösterdi
ortalıkta
звучи
geliyor
geldi
görünüyor
kulağa
benziyor
duruyor
çok
gözüküyor
sesi
sanki
настъпи
geldi
bastı
başladı
gerçekleşti
zaman
се върна
geri döndü
geri geldi
geri dönmen
tekrar
dönerim
döner dönmez
yeniden
geri dönersem
gelirim
пристига
geliyor
geldi
gelecek
gelir
gelen
buraya geliyor
ulaştı
yolda
ulaşacak
bu geliyor
влезе
girdi
geldi
içeri
girerse
katıldı
е
olduğunu
bir
çok
ise
değil
da
şey
işte
peki
durumda
да
се прибра
се отби

Примери за използване на Geldi на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Toksin raporu geldi. Kanındaki alkol oranı 0,18.
Да, токсикологичния анализ показа че концентрацията на алкохол в кръвта е. 18.
Evet, babam geldi ve… Bizi eve götürecek. Bizi Providencea götürüyor.
Да, баща ми се върна в града и той ще ни прибере у дома.
Bize bir şey söylemeye çalışıyor gibi geldi bana.
Звучи ми така, сякаш се опитва да ни каже нещо.
Mesaj kocamdan geldi.
Съобщението, от мъжа ми е.
Tam zamanında çocuğun babası da geldi.
И подходящо е, че в такова време, бащата на детето пристига.
Ama her birimizin soracağı sorunun zamanı geldi.
Но времето настъпи за всеки един от нас, да попита.
Marxie üç akşam önce geldi. Beş yıldır birbirimizi görmüyorduk.
Когато Маркси се прибра преди три нощи… след като го нямаше пет години.
Geldi ve gördü. Hiçbir şey söylemedi,
Влезе, видя, но не каза
Mektup bana garip geldi ve okudukça daha da garipleşti.
Стана ми смешно. И колкото повече го четях, толкова по-смешно ставаше.
Will üniversiteden geldi ve aralarındaki her şeyin bittiğini söyledi.
Уил се върна от колежа и й каза, че всичко е свършило.
Yatma vakti geldi yaşlı adam.
Време е да си лягаш, старец.
Sana duymak istediklerini söylüyor olabilir gibi geldi.
Звучи сякаш може просто да ти казва това, което искаш да чуеш.
Dünyanın sonu geldi.
Края на света е.
Aile ağacının iki kolunun tanışma zamanı sonunda geldi.
Най-накрая настъпи времето двата клона на родословното дърво да се срещнат.
İrlandalı aktör Colin Farrell film hazırlıkları için Saraybosnaya geldi.
Ирландският актьор Колин Фарел пристига в Сараево за подготовката на филм.
Buradan geldi, değil mi?
Излезе оттук, нали?
Babam işten geldi ve onun eve girmesini izledim.
Татко се прибра от работа. Гледах го като влизаше в къщата и си помислих.
Bunu söylemek iyi geldi, size bile olsa.
Стана ми добре, като го казах, дори на вас.
Geldi. Ve onu seviyorum.
Да, беше и го обичам.
Bakın, küçük Daniel nihayet babasının evine geldi.
Виж как малкия Даниел накрая се върна в апартамента на баща си.
Резултати: 12953, Време: 0.1443

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български