ПОМОЛИХ - превод на Турски

• istedim
• sordum
• rica
• söyledim
• yalvardım
• rica ettim
• senden
• dua
• istemiştim
• istediğim
• istediğimi
• söylemiştim
• sormuştum
• yalvarmıştım
• söylüyorum
• rica etmiştim

Примери за използване на Помолих на Български и техните преводи на Турски

Помолих го да ме насочи.
Beni yönlendirmesini rica ettim.

Помолих мама да ми купи китара и тя го направи.
Anneme bana gitar alması için yalvardım ve o aldı.

Отидох при Мис Сали и помолих да те посетя.
Bayan Sallye gidip burayı ziyaret etmesini söyledim.

Точно преди операция помолих родителите ми да си купя един наистина хубав костюм.
Ameliyattan önce aileme güzel bir takım alabilir miyim diye sordum.

Помолих го за закрилата Му и през следващия.
Ve sonraki günde de hayatta kalmak için dua ettim.

Помолих Трикси относно това още преди да станем приятели. Когато беше в аптеката.
Bunu Trixieden arkadaş olmamızdan önce istemiştim,… o zamanlar kasiyerdi.

Помолих те да останеш и да ме съветваш.
Senden kalıp bana tavsiye vermeni istedim.

Беше спешно, и го помолих да ме докара.
Acil bir durumdu, bu yüzden beni getirmesini rica ettim.

Сега го помолих да ми върне услугата и той да повярва в мен.
İyilik borcunu ödemesini ve bana güvenmesini rica ettim.

Помолих да не пиеш толкова много преди пътуването.
Sana çok içme diye yalvardım.

Не, аз я помолих да вземе тортата.
Hayır, ben ondan pasta almasını söyledim.

Не можех да открия бричовете й, тъй че помолих г-н Бейтс.
Jokey pantolonunu hiçbir yerde bulamadım. Bu yüzden Bay Batese sordum.

Сега, можете ли да ми кажете онези име и адрес, които помолих да запомните?
Şimdi bana aklınızda tutmanızı istediğim isim ve adresi söyler misiniz?

Веднъж помолих за тиленол, а ми дадоха тиленол"Нощ".
Bir keresinde birisinden Tylenol istemiştim, bana Tylenol PM vermişlerdi.

Помолих я да не ти казва.
Bu nedenle ondan sana söylememesini rica ettim.

Помолих го да си тръгне.
Ondan gitmesini rica ettim.

Помолих го да не идва, но.
Ona gelmemesi için yalvardım ama.

Скъпи, помолих те да направиш две неща, само толкова исках.
Bugün yapılacak, bir çok işim vardı da. Tatlım, senden sadece iki şey istemiştim.

Чарли, бях толкова притеснена, че помолих Клиф да ни откара.
Charlie, çok gerginim Cliff e, bizi eve götürmesini söyledim.

Помолих нашият консул в Западна Бенгалия да получи отново одобрение за теб.
Tekrardan onaylamak için bizim Batı Bengal konsolosluğuna sordum.