РАЗКАЗВАТ - превод на Турски

• anlatıyor
• anlattığı
• hikayeye göre
• bahsettiklerinde
• anlatır
• anlatıyorlar
• anlatırlar
• anlattı
• anlatmak

Примери за използване на Разказват на Български и техните преводи на Турски

След това децата разказват на всички останали какво са забелязали на рисунките си.
Her çocuk kendi resmi üzerinden neler çizdiğini anlatır.

В документалния филм студенти разказват на какво точно са били подложени.
Öğrenciler belgeselde nelerle karşılaştıklarını tam olarak anlattı.

Как тези южни биячи от Жеджянг разказват историята така, както им е удобно?
Bu Zhejinagdan gelen güneyli boksörler tarihi nasıl da kendilerine uyduğu gibi anlatıyorlar.

Преданията разказват следната 300-годишна история.
Rahmetli 100 yıllık rozetin hikayesini şöyle anlatır.

Други бежанци разказват подобни истории на насилие.
Diğer mülteciler de benzer şiddet olayları anlatıyorlar.

Хората разказват за живота си.
İnsanlar kendi hayatlarını anlatır.

Разказват всякакви тъжни истории отново и отново, докато те не станат напълно безсмислени.
Bütün bu üzücü durumu tekrar tekrar anlamına yitirene kadar anlatıyorlar.

Когато хората ни разказват хубави неща….
İnsanlar güzel şeyleri anlatırken bize benzetsinler diye.

Обещавам ви Аз нямам приятели, за да разказват.
Anlatacak arkadaşım olmadığı konusunda garanti veriyorum.

Има много истории, които не ми разказват, но ги усещам.
Bana anlatmadıkları sürüyle hikâye var, lâkin onları anlayabiliyorum.

Разказват, че той и хората му изскочили с голи ръце…
Hikâyeye göre o ve adamları elleri boş döndü

И двата филма разказват за живота на рибарите.
Bu belgesel filmin de hayvanların yaşamları anlatılmaktadır.

Всъщност, ще им дадеш история, която ще разказват до края на живота си.
Aslına bakarsan onlara ömürlerinin sonuna kadar anlatabilecekleri bir hikaye vereceksin.

Малките неща, които приятелите ти разказват за децата си.
Arkadaşlarının sana çocukları hakkında bahsettiği şeyler falan.

Още ми разказват тази история за кола с една чистачка в която той участваше.
Kendisinin de yer aldığı araba sileceği tasarımı hakkında hikayeyi hala bana anlatılıyor.

Обичам да си купувам албуми, които разказват история.
Albüm yapmayı, hikaye anlatmayı seviyorum.

Разказват я местните хора в този район.
O yüzden bölgedeki insanlara anlatıyoruz.

Тези засекретени документи разказват доста по-различна история.
Bu gizli dokümanlarda çok farklı bir hikaye anlatılıyor.

Свитъците от Мъртво море разказват за война между добри и лоши ангели.
Ölü deniz parşömenleri, iyi melekler ve kötü melekler arasındaki savaştan bahsetmektedirler.

Това са снимки които разказват живота ми и това което правя.
Hayatımı ve yaşamak için ne iş yaptığımı anlatan bazı fotoğraflarım var.