Примери за използване на Alacak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Jessica alacak onu.
Ama alacak.
Katar, Fransadan savaş uçağı alacak.
Tabiki. Sadece zaman alacak.
Peki karşılığında o ne alacak?
Konuşursam polis koruması alacak mıyım? Bana yeni bir kimlik verecek misiniz?
Mariam ve Rafiq geçici vize alacak.
Onu alacak olanın kimliğini belirmek için birisi orada olmak zorunda.
Baba ne zaman anneye pırlanta bir yüzük alacak?
Bu senin. Bebek yemeğini kim alacak?
Muhtemelen biraz vakit alacak.
Hindistan Fransadan 36 adet savaş uçağı alacak.
Öpücük alacak mıyım?
Gidip Hollanderı alacak ve onu buraya getireceksin.
Çocuklarımız nasıl eğitim alacak?
Doktor, adli psikoloji diploması alacak.
Dans edersen iki şişe alacak.
Çok şımarık görünmek istemiyorum ama bebek ne istiyorsa onu alacak.
Tüm işlem 3 dakikamızı alacak.
Hindistan silahlanmada tam gaz: Fransadan 36 adet savaş uçağı alacak.