Примери за използване на Böyle davranmaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Böyle davranmaya devam edersen onu kaybedersin.
Bana böyle davranmaya hakları yoktu!
Young Ji, böyle davranmaya devam edersen Koreye geldiğinde seni görmeyeceğim.
Bize böyle davranmaya hakkınız yok!
Böyle davranmaya ne zaman başladı?
Eğer böyle davranmaya devam edeceksen senin arkadaşın olmak istemiyorum.
Böyle davranmaya devam edersek doğru olacak.
Yaradan neden böyle davranmaya izin verir?
Böyle davranmaya devam mı edeceksiniz?
Sen onun annesisin ve artık böyle davranmaya başlaman gerek.
Gerçekten Jessinin babasıysanız böyle davranmaya başlayın.
Emmy ve böyle davranmaya başlamak zorundayım.
Hayır, sen benim annemsin, ve böyle davranmaya başlamanı dilerdim.
Eğer ibne gibi davranırsan, ben de böyle davranmaya devam edeceğim.
Kız kardeşine ve muhtemelen ikinci defa enişten olacak olan bir adama böyle davranmaya hakkın yok.
Ama bizi böyle davranmaya zorladın.
Bir anda olacak değil ama böyle davranmaya devam edersen yavaş yavaş beni kaybedeceksin.
Ama bu araba bizim değil ki. Ayrıca böyle davranmaya da hakkın yok. Hak mı?
Beyaz Saray böyle davranmaya devam ettiği müddetçe herhangi bir iki yönlü ticaret konuşmaları imkansız olacaktır.
Ve yalnızlığı da iyi bilirim, ama böyle davranmaya gerek yok.