Examples of using Böyle davranmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer böyle davranmaya devam edersen bir şey yapmayacağım, sen seç.
Ve böyle davranmaya devam edersen Gitmek zorunda kalacağım.
Neydi beni böyle davranmaya iten?
Hayır, sen benim annemsin, ve böyle davranmaya başlamanı dilerdim.
Emmy ve böyle davranmaya başlamak zorundayım.
O yüzden belki de büyümenin ve böyle davranmaya başlamanın zamanı gelmiştir.
Gerçekten Jessinin babasıysanız böyle davranmaya başlayın.
Babam hâlâ burada olsaydı, böyle davranmaya taşakların yetmezdi.
Başka bir gün böyle davranmaya, onun geldiğini bilmiyormuşuz gibi davranmaya karar verdik.
Böyle davranmaya devam ettiğiniz sürece erkekler de size kötü davranırsa sakın şaşırmayın.
Eger gerçekten bir'' baba'' olsaydi… oglunun mutluluyla harap olmazdi sinirlari oglu gecti. böyle davranmaya gelemez.
Ona böyle davranmayı bırakmasını söyledim Büyümesini söyledim.
Böyle davranmayı bırak.
Daha önce böyle davrandığını gördün mü?
Bak, böyle davranmayı bırakmalısın, tamam mı?
Meganın daha önce böyle davrandığını görmemiştim.
Böyle davranmayı bırak.
Böyle davranmayı kesmelisin yoksa seni kovacaklar.
Böyle davranmayı kes.
Böyle davranmayı kes, kes dedim!