Примери за използване на Bir araban на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Satılık bir arabanız varmış.
Çünkü ev sahibinin güzel bir arabası vardı ama evinde bir şey yoktu.
Sahibi olmadığın bir arabayla parasını ödeyemeyeceğin birini takas.
Bu mükemmel çünkü içinde bir arabada…'' İngiliz'' olduğunu düşündüğümüz her şey var.
Bir arabamız yok.
Güzel bir arabanız varmış.
Çalıntı bir arabayla çifte cinayet. Senin de karıştığına inanıyoruz.
Bir arabanız daha var, değil mi?
Swampscotttan bir arabayla tanışmıştım. O kadar paslıydı ki neredeyse gölgesi bile yoktu.
Çalıntı bir arabadayız.
Belki başka bir arabayı buraya sakladı, ya da onu izleyen bir suç ortağı vardı.
Tobeynin satıcısının klasik bir arabası varsa bir şeyden emin olabiliriz.
Anladığımız kadarıyla bir arabanız var ve biz onu kiralamak ya da satın almak istiyoruz.
Neredeyse çalıntı bir arabayla ortadan kayboluyordu ancak Bisbeede bir kadına çarptı.
Yepyeni Bir Arabanız mı Var?
Bir arabadan geliyordu.
Yanan bir arabadan 5 metre ötede gerçekleşmiş en romantik evlilik teklifine.
Sakin ol, kullanılmış bir arabaya sekiz bin verecek değilim.
İşte öyle bir arabamız olacak.