Примери за използване на Bir araya getirmek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Paris Anlaşması, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel taahhüdü güçlendirmek, hükümetleri, işletmeleri ve sivil toplumu bir araya getirmek için bir dönüm noktasıydı.
Парижкото споразумение стана крайъгълен камък за затвърждаване на световните ангажименти за борба с изменението на климата, обединявайки правителствата, стопанските дружества и гражданското общество.en çok hatırasını istedim… oğlumun dünyaya geldiğini görmek… dünyaları bir araya getirmek.
мога Belki de lider olmak böyle bir şeydir; herkesi bir araya getirmek, onlara ortak bir düşman vermek.
Може би това означава да си добър водач обединявайки всички… като им даваш някой когото да мрадят.yarı-akıllı robot karınca için gerekenleri bir araya getirmek için sensör, güç ve kontrole ihtiyacımız var.
контрол, за да сглобим всичко в една полу-разумна мравка-робот.O iğrenç şeye karşı bu şehri bir araya getirmek için uğraşıyorum ve inanıyorum
Опитвам да обединя града срещу тази мерзост и мисля, че ако захвърлим разногласията сиUzun bir zaman aldı-- Demek istediğidim bu, sıradışı bir evlilik-- ikisini bir araya getirmek uzun zaman aldı.
Отне доста време-- подобен брак е доста необичаен-- доста време да обединим двете медии.Amerikanın İsrail ile bir aşk ilişkisi var. Biz de iki tarafı bir araya getirmek istiyoruz.
Америка има любовна афера с Израел, а ние бихме искали да съберем двете страни.önümüzdeki ay cevap verebilirsin. Eğer ailemizi bir araya getirmek istersen ve terapiye katılmak istersen,
другия месец поискаш да събереш семейството ни заедно и си съгласен наYani herkesi bir araya getirmek için en iyi fırsat diyorlar insanlar tatilini kesip kasabaya geri dönüyor.
Казват, че това е най-добрата възможност всички да се съберат. Хората Her durumda, yaranın kenarlarını tekrar bir araya getirmek ve dikmek için cerrahi tedavi gereklidir.
Във всеки случай е необходимо хирургично лечение, за да се съберат отново краищата на раната и да Onları bir araya getirmek ve buna yazdığın kodlarla programlamak için bütün gece çalıştım.
Цяла нощ ги сглобявах и преработвах програмите, които си създала, докато си писала това.Bu aktivite eğer ekibinizi bir araya getirmek ve gevşemelerine yardımcı olmak istiyorsanız oldukça kısa ve mükemmel bir etkinliktir.
Тази програма е много кратка и перфектна, ако искате да съберете екипа си и да им помогнете да се отпуснат.Това е проблемът с поправянето на неща, Транс. Без значение колко се мъчиш да сглобиш нещо, никога няма tek yolu Lemon ve Georgeu tekrar bir araya getirmek.
единствения начин bekar insanları bir araya getirmek için tasarlanmış diğer aktiviteleri desteklemektedir.
предназначени да обединяват разведени или отделни хора.ya da Perowne… Bizi bir araya getirmek için bir şeyler yapabilirsin.
за да ни събереш отновоr.birden çok tablodan aldığı verileri hızla ilişkilendirmek ve verileri sizin için bir araya getirmek için kullanır.
за tatlı annem aileyi yeniden bir araya getirmek için ortaya çıktı.
IGSOnun hedefleri şunlardır: Bütün ülkelerin jeodezi öğrencilerinin organizasyonlarını bir araya getirmek Jeodezi öğrencilerini toplum içinde temsil etmek Üye dernekler ile bağlantılar organize etmek Yetkililerle işbirliği kurmak ve işbirliğini arttırmak.
Целите на IGSO са: Да събере организации на студенти по геодезия от всички страни; Gary herkesin kendi yoluna gittiği Muppetsı tekrar bir araya getirmek için Kermite yardım ederler:
да съберат 10 милиона долара, необходими за спасяването на театъра, Уолтър,">Мери и Гари помагат на Кърмит да събере отново Мъпетите,
