GETIRMEK - превод на Български

да доведа
getirmek
çağırmam
getireceğim
çağırayım
getiririm
getireyim
да взема
almaya
alacağım
alayım
alıp
götürmek
getirmem
al
донесе
getirdi
aldı
biraz
да доведе
getirmek
çağırmam
getireceğim
çağırayım
getiririm
getireyim
върнем
geri
iade
getirmek
yeniden
tekrar
geri dönmek
носи
taşıyor
giyiyor
takıyor
getirdi
getirir
getiriyor
taşır
taktığını
giyer
yanında
докараш
getirmek
да въвеждат
getirmek
да води
yönetmesini
götürmek
getirmek
liderlik
yol
yürütmesi
öncülük
önderlik
пренесат
getirmek
да доведеш
getirmek
çağırmam
getireceğim
çağırayım
getiririm
getireyim
да доведем
getirmek
çağırmam
getireceğim
çağırayım
getiririm
getireyim
да вземеш
almaya
alacağım
alayım
alıp
götürmek
getirmem
al
върнете
докараме

Примери за използване на Getirmek на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
İnanın bana Ekselansları, onu getirmek için her şeyi yapacağız.
Повярвайте ми, Ваше Височество, няма да щадим никакви усилия, за да я върнем.
Richard da'' ayın gerdanını'' getirmek isteyecektir.
Ричард ще иска да доведе"Гушката на месеца".
Ali para getirmek.
Али носи пари.
Çünkü götürdüğüm yapımcıdan bir biletim var kendime de kız arkadaşımı da getirmek istiyorum, Tasha.
Защото имам билет от продуцента, който возя и искам да взема Таша.
Dört gözle beklediğim akşamımı böldün Lanet… Lanet köpeğe hediye getirmek için mi?
Прекъсна ми обещаващата вечер, за да докараш подарък на шибаното куче?
Sarah kuzenleriyle tanışmaları için çocukları getirmek istiyor.
Сара иска да доведе децата, за да се запознаят с братовчедка си.
Aslında yaban domuzunu getirmek istemiştim.
Исках да взема глигана.
Felçli haliyle Elenayı buraya getirmek için delirmiş olmalı.
Трябва да е луд, да води Елена тук, след инфаркта.
Kız çocuğu, odun getirmek.
Момиче носи дърва за огън.
Bana bunu getirmek için izin mi aldın?
Взел си си почивка за да ми донесеш това?
Tanrıyı yüceltmek ve kabilelerimizi bir araya getirmek için.
За прослава на Бога и да доведе нашите племена заедно.
Sırf Afrikadan taş getirmek için boğazı mı geçtin?
Преминал си пролива, само за да донесеш камък от Африка?
Çocugunu geri getirmek zorunda kaldığına üzüldüm.
Съжалявам, че пак трябваше да доведеш децата си.
Yine de neden Tanrı böyle bir dünyaya çocuk getirmek ister?
Защо Господ ще иска да доведе дете в този свят?
Hastaneye birini getirmek'' diye yazmıştım.
Написах"Да доведа някого в болницата".
Bunca yolu annemin gelinliğini getirmek için mi geldin?
Само за да донесеш роклята на мама ли дойде?
Eğer buraya birini getirmek istersen… bundan çekinmene gerek yok.
Ако искаш да доведеш някоя тук… Не трябва да се притесняваш.
Özel arkadaşını buraya getirmek istiyor.
Иска да доведе специалната си приятелка тук.
Sanırım kızı getirmek zorunda kalacağım.
Май ще трябва да доведа момичето.
Herkesi buraya getirmek güvenli olmaz.
Не е безопасно, да доведем всички тук.
Резултати: 414, Време: 0.0849

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български