Примери за използване на Bir gerçeği на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Gaby bir gerçeği öğrendi.
Manilada öğrendiğim tek bir gerçeği hatırlıyorum.
Crystal Cove mağaralarında gizli kalması gereken bir gerçeği.
Ama kadınlar hakkında temel bir gerçeği unuttun.
Ama her oyun, bir gerçeği gizlemek için.
Zamanda yolculuk yapma yeteneği bir gerçeği açığa çıkardı.
Yalancılar bile arada bir gerçeği söyler.
Bu, hayatın bir gerçeği.
Zamanın başlangıcından beri erkeklerin tek bir gerçeği olmuştur.
Yapılan araştırma korkunç bir gerçeği ortaya koydu.
Bize bununla ilgili çok önemli bir gerçeği.
Sınıf öğretmeni olmanın seksi bir gerçeği.
Bir gerçeği dile getiriyor.
Eğer senden bir gerçeği saklıyorsa senin kalbini bildiği için saklıyordur.
Charlotte Mitchell öldürüldü çünkü gizli bir gerçeği öğrenmişti.
Augustus Underwoodla ilgili tek bir gerçeği öğrendim.
Bizimle dalga geçtikleri yetmiyormuş gibi bir de gerçeği gözümüze sokuyorlar.
Savaş yılları da bunun bir gerçeği.
Size, bir çoğunuzun unutmuş olabileceği bir gerçeği hatırlatacağım.