Примери за използване на Bir omuz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yani ağlayacak bir omuz, moda tavsiyelerine,
onlar adına ağlamak için bir omuz olmayı tercih etmediğinizi söyleyin.
Sonunda kendimi Revirde buldum. Çıkık bir omuz, iki çatlak kaburga
Ben Jeffe ağlayacak bir omuz vereceğim siz de şu şıllığın torpido gözüne ölü kuş koyun.
çıkık bir omuz, kırık bir boyun… hepsini toplarsan, eşittir ölüm demek oluyor?
Orada bir ceset olduğunu zannettik. Ama bir kol, bir omuz ve kafatasından kalan parçalar bulduk.
Ama ağlayacak bir omuz arıyorsanız yastıklarınızı kullanın.
Bu yüzden, unutma eğer herhangi bir şeye ihtiyacın olursa-- anlayışlı bir dinleyici, ağlayacak bir omuz-- Bana gelmeni istiyorum.
ağlanacak bir omuz.
Yarın gece… ona uğrayacağım. Yemek ve ağlayabileceği bir omuz vermek için.
açım Lady Agatha,… çıplak bir omuz için açım.
Buradayım çünkü ben de ailedenim ve başını yaslayıp ağlayabileceğin bir omuz teklif etmek istedim.
şimdiyse ağlanacak bir omuz bulmaya buraya geliyorsun, öyle mi?
konuşacak biri lazım olursa, ya da ağlayacak bir omuz.
parçasını temsil eden ve seni sadece yaslanacak bir omuz olarak görmeyen bir kadın varsa bu konuda bir şeyler yapmalısın.
Biliyor musun… Çıkmış bir omzu takmayı biliyor musun?
Dayanıp ağlayacağı bir omza ihtiyaç duyduğu anda ise!
artık yeni bir omzun var,… sonunda o kano sporu programını bitirebileceksin.
dansçı kız arkadaşınızı da getirin çünkü ağlayacak bir omza ihtiyacınız olacak.
Ağlayacak bir omuz.