Примери за използване на Bir pencere на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir pencere büyümesini kaybettiName.
Küçük bir pencere açın, böylece ayini duyabilir!
Bir pencere tüm masaüstlerinde görünür hale getirildiName.
Bağlantıları yeni bir pencere yerine yeni sekmede aç.
Bir pencere tüm masaüstlerinde gizli hale getirildiName.
Tek bir pencere. Şömineyi kontrollü kullanma.
Bir pencere aç.
Juliet bir pencere üzerinde görünür.
Kırık bir pencere buldu. Benim olduğum katta Frevertin fenerini gördü.
Soy sanatçının eseri, insan ruhunda yeni bir pencere açar.
Belki bir pencere açmamız gerekirdi.
Sağ tarafımda bulunan bir pencere patladı.
Benim girmediğim Kanadada bir pencere yoktur.
Yeğenimin doğum günü için aldım. Ve bir pencere açmam lazım.
Bu gülümsemesinin arkasında yatanlara bir pencere.
Bana bunu yaşatacak başka bir pencere de yok.
Bunun bir kapı veya bir pencere olduğunu.
Kendi evrimsel geleceğimize açılan bir pencere olabilir.
Tamam, sen o kapıyı kapattı gidip ım.- ve bir pencere açmak.
AGİTten Eski Yugoslavyadaki Gençlere Bir Pencere.