Примери за използване на Bir servete на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Seni o diziye sokmak bana bir servete mal oldu.
Böyle küçük bir parça bilgiyi elde edebilmek bana küçük bir servete mâl oldu.
büyük çocukları devirirsek film haklarını bir servete satabiliriz.
Videoları internetten kaldırmak zaten bana bir servete mal oldu.
Bu size hukuk harçlarında ve sendika aydatında bir servete mal olur.
Herkes Hawaiiye kumu, plajı için geliyor ama buraya bir otel yapmak bir servete mal olur.
Oğlu olduğunu kanıtlarsanız büyük bir servete konarsınız.
yapabileceğim çocukların toplamı sağlık harcamalarında onlara bir servete malolabilir.
bana bir servete mal oldun!
Ayrıca beni rahat bırakmazsan yemin ediyorum Cornelle giderim ve bu sana bir servete patlar.
Anladığım bir şey varsa o da:… senin kadınsı takıntıların bana bir servete mâl oluyor.
Ama tüm bu operasyon için sanırım biraz acele etmeliyim,… zira ona ödediğim para bize bir servete mal oluyor ve yetmezmiş gibi bir de ondan pay isteyen
Kazanmak için büyük ödüller vardır ama girmek için bir servete mal yok.
Seninle takılmak ne kadar güzel olsa da, Bu ufak gözetlemeler, Bana bir servete mal oluyor.
Geronimo, kendi lanet katran resimlerini bir servete satıp ganimeti bizzymle paylaşabileceğini anlamıştı. Eğer herkes bunları izzynin yaptığına inanmaya devam ederse tabii.
bazı evcil düşük maliyetle başlar ama sürekli size küçük bir servete mal olabilir.
veya size küçük bir servete mal ve size kurtulmak isterdim bir araç olması.
Gerçek anlamda işbirliği yapabilirsek bir servet yapabiliriz diye düşünüyorum.
Muazzam bir serveti kovaladığıma değiyor mu?''.