Примери за използване на Biricik на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Almaya, biricik torunu White Hawkun öldürüldüğünü söylemek zorunda kaldım.
Şimdi Havenın biricik deniz biyologuyla tanışalım.
Senin biricik gercek askin.
Sen biricik kızın itfaiyeci olsun ister miydin?
Davulda biricik Clifton'' Çılgın'' Eddie!
John Tatton biricik oğlunu kaybetti.
Pung Chun kardeşin biricik kızı olarak babasının kanını yerde bırakmasın diye.
Seni beklerken, biricik kocama Caroline halamı ziyaret ettiğimi söyleyeceğimi düşündüm.
Konu biricik kızı olunca, babam çok saldırgan olabilir.
Ne yazık ki, biricik oğlum, çaresi olmayan, kalıcı komaya girdi.
Benim biricik aşkım.
Biricik oğlunuza bunu yapmasına. Sizin en kıymetli çocuğunuza.
Biricik kızımı çalarak mı?
Burası babamın biricik müzesi.
Benim biricik kadınım.
Tanrı, İbrahimden biricik oğlunu, kendisi için kurban etmesini istedi.
Ama parti, işçi sınıfının biricik örgütü değildir.
Baş düşmanımızın biricik oğlu.
Senin biricik gerçek aşkın.
Belki ben senin biricik asistanın olabilirim.