Примери за използване на Bozulması на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Muhtemelen diğer cesetler tarafından hücre bozulması sonucunda ortaya çıkmış olmalı.
Beyin biçiminin bozulması.
Müdahaleler sırasında cilt beslenmesinin bozulması.
Kolej hayatı: kişisel bakım ve makarnanın bozulması.
Elektrik olmaması demek, buzdolabı olmaması dolayısı ile gıdaların bozulması demekti.
Bu durum, avukat-müvekkil gizliliğinin bozulması demek.
Suçlama anlaşmanın bozulması olabilir.
Sosyal, mesleki ya da diğer alanlardaki işlevselliğin bozulması.
Sosyal ilişkilerin bozulması.
Sosyal ilişkilerinin bozulması.
Evet ama bazı geleneklerin bozulması gerekir.
Burada hem elektrik boşalması hem de izotop bozulması kokusu var.
Bu kadar stres yaşayınca… Arabamın bozulması ve bütün bu şeyler.
Dünyamızın doğal bozulması.
Psikoz gerçeklik ile olan ilişkinin bozulması olarak karakterize edilmektedir.
Osteoporoz, genel olarak kalsiyum eksikliğiyle ilişkilendirilen bir kemik bozulması hastalığı.
Sebebi ise sofranın atmosferinin bozulması….
Bütün olumsuz duyguların nedeni vücudun enerji sisteminin bozulması.''.
Aile ve arkadaşlarla olan ilişkilerin bozulması.
Bir ısı bozulması daha.